"Akıncı'nın tepki göstermesi gereken, kendisinin de suçladığı Rumlardır"

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, "2015-2020 yılları arasında KKTC’nin 4’üncü Cumhurbaşkanı olarak görev yapan Mustafa Akıncı’nın, 'Son üç yıldır Türkiye ile birlikte izlenen siyasetin KKTC’nin, Türkiye’nin vilayeti olmasına hizmet ettiği' yolundaki iddiasını üzülerek, hayretler içinde okuduğunu" söyledi.

Cumhurbaşkanı Tatar, "Akıncı’nın iddialarının tam tersine, biz ve Türkiye, KKTC egemen bir devlet olarak idrak edilsin, statümüz Rum tarafı ile eşitlesin, dünyada hak ettiğimiz yeri alalım, ambargo ve izolasyonlardan kurtulalım diye mücadele ediyoruz" dedi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın KKTC kimsenin eyaleti olmasın diye 2022 ile 2023 yıllarında BM Genel Kurulu toplantılarında KKTC’nin resmen tanınması çağrısında bulunduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Tatar, "Biz üç yıldır bunun için KKTC’nin egemen eşitliğinin kabul edilmesini, Rum devleti ile uluslararası statüsünün eşitlenmesini, iki devletli çözüm görüşmelerine zemin oluşması için ortaya koymuş bulunuyoruz" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar sözlerini şöyle sürdürdü:

"Peki Rum yönetimi ve ona yardımcı olmak isteyenler ne yapıyor? Bizi egemenliğimizden vazgeçmeye, bir eyaletmişiz gibi gasp ettikleri, Rum devletine dönüştürdükleri sözde Kıbrıs Cumhuriyeti çatısı altına girmeye zorluyorlar. Sayın Akıncı’nın esas tepki göstermesi gereken budur. Kendisinin de 2017 yılında 'bunlarla federasyon olmaz' diye suçladığı Rumlardır, biz değiliz."

Cumhurbaşkanı Tatar'ın açıklamasına konu olan; sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, dördüncü Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı şu ifadeleri kullanmıştı:

"Rahmetli Cumhurbaşkanı Denktaş uzun yıllar, egemenliğimiz tanınmadan görüşme yapmamayı bir siyaset olarak belirlemişti. Türkiye futbol federasyonunun bile maç yapamadığı KKTC’yi Klerides’in ve BM’nin resmen tanıması isteniyordu. Görüşmesiz geçen yıllar bir tek işe yaradı: Rumların yönetimindeki Kıbrıs Cumhuriyeti tek başına ve uluslararası hukuk açısından tüm ada adına AB üyesi oldu. Son üç yıldır 40 yıllık eski siyaset yeni diye yine piyasaya sürüldü. Bunun devamı da bir tek şeye hizmet ediyor: vilayetleşmeye."