700 mahkuma tek psikolog, tek doktor... Yeni Merkezi Cezaevi'nde sorunlar büyük

14 Mart 2024

Güncelleme: 14 Mart 2024

A
A

Yeni Merkezi Cezaevi'ndeki erkek koğuşlarının 10 kişiden 14'e çıkarıldığını şimdi de 16'ya çıkarılmak istendiğini kaydeden Aslı Murat, 700’ü aşkın mahkuma tek psikolog ve tek doktorun hizmet verdiğini ve gardiyan sayısının yetersiz olduğunu kaydetti.

ZgotmplZ MYK

Kıbrıs Türk Barolar Birliği üyesi, İnsan Hakları Komitesi Başkanı Aslı Murat, MYKibris.com Haber Müdürü Ramazan Adnan'ın sunumuyla Ada TV'de ekrana gelen "Masada" programına katılarak, soruları yanıtladı.

“TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ DAİRESİ’NİN FAALİYETE GEÇİRİLMESİ GEREKİYOR”

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün kutlandığı bu günlerde Kıbrıs Türk toplumunda kadının yerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Murat, toplumsal cinsiyet eşitliği algısı konusunda toplumun çok iyi bir durumda olmadığını belirtti.

Bu süreçte ekonomik sorunlar nedeniyle toplumun çok ciddi bir travma yaşadığına işaret eden Aslı Murat, “Araştırmalar ve tarih bize gösteriyor ki her zaman ekonomik çöküntü dönemlerinde kadınlar çok daha fazla yoksullaşıyor.” dedi.

Kadınların toplumda güçlenmesi için sosyal ve ekonomik anlamda öncelikle kadın yoksulluğuyla mücadele edilmesi gerektiğini vurgulayan Aslı Murat, “Şu anda sosyal hizmetler bu ülkedeki sosyal sorunları çözebilecek kapasiteyi aşmış durumdadır. Bu nedenle özellikle toplumsal cinsiyet eşitliğine ilişkin sorunları çözebilmek için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı altında bulunan Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi’nin faaliyete geçirilmesi gerekiyor.” şeklinde konuştu.

Aslı Murat, şunları kaydetti:

“Bu ülkede sığınma evine, kamusal kreşlere, yaşlı bakımevlerine ihtiyaç, engellilerle ilgili rehabilite merkezlerine, çocuklarla ilgili merkezlere ihtiyaç var, bütçeden ayrılan pay çok az. Devlet olarak, eğer sosyal ve ekonomik anlamda güçsüzleşen grupları güçlendirmezseniz, bunlar ileride suç olarak, toplumsal sorun olarak önünüze çıkar ve bu ekonominizi de etkiler.”

İnsan Hakları Komitesi Başkanı Aslı Murat, Ramazan Adnan'ın sorularını yanıtladı.
“ÖĞRENCİ VİZESİYLE GELİYORLAR, KAYIT DIŞINA DÜŞÜYORLAR”

Son dönemde diploma krizi ile gündemde olan insan ticareti ve insan kaçakçılığı konusundaki tespitlerini ve endişelerini de paylaşan, İnsan Hakları Komitesi Başkanı Aslı Murat, şöyle konuştu:

“Bizim ülkemize bunlar Ceza Yasası’na 2020 yılında geçirildi ve suç kapsamına alındı. İnsan hakları alanında çalışanlar, pek çok sektörde aslında hem insan ticaretinin hem insan kaçakçılığının var olduğu görüyorlardı ve buna ilişkin tespitlerde bulunuyorlardı.

İnsan ticareti çok daha ağır bir suç. Orada, zorla çalıştırma, fuhşa zorlama, özgürlüğünden mahrum bırakma gibi etkenler var ve ispatlanması o kadar kolay olmayan bir suç.

İnsan kaçakçılığında ise birine sınırı geçmesi için yardım ediyorsunuz yasa dışı olarak. Mesela mülteciler, sığınmacılarla ilgili onlara yardım edenlere getirilen davalar genelde bunlar.”

Üniversiteler ile ilgili öğrenci vizesiyle gelen insanların öğrencilik yapmadıkları konusunu hep dile getirdiklerini kaydeden ancak çok da duyulmadıklarını anlatan Aslı Murat, şöyle devam etti:

“Diploma soruşturması veya reçete soruşturması fark etmez, bu iki süreç bize gösterdi ki; demek ki bazı yerlerde bazı sorunlar var, denetimlerde bazı sıkıntılar yaşanıyor,

Üniversiteleri biz bu ülkeye maddi kaynak getiren alanlar olarak da kullandık, biraz fabrika gibi düşündük, bu yüzden nitelik gitgide düşmeye başladı zaten.

Yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlıyor ki, bu kişiler öğrenci vizesiyle getiriliyor. Buna ilişkin duyumlar almaya başladık, polis buna ilişkin bir soruşturma yapıyor mu bilmiyorum ama Güney geçişlerine yardımcı olan kişiler ve aracı şirketler de var.

Öğrenci vizesiyle geliyorlar, öğrencilik yapmıyorlar burada, kayıt dışına düşüyorlar. Kayıt dışına düşmeyenler, birilerinin yardımıyla Güney’e geçiyor, aslında esas hedef Avrupa'ya ulaşmak .

Kayıt dışılığı da nasıl farkına vardık? Yaklaşık bundan 1 sene önce sanırım. Mahkemeye sürekli olarak birilerini getiriyorlar. Suç işlemiş ve polis o kişiyi tanıtan ifadelerde bulunuyor, statüsünü söylüyor. Sürekli olarak, ‘Ülkeye öğrenci vizesiyle geldi ve şu anda kayıt dışı’ cümlesini çok fazla duymaya başladım. Ben de artık düşünmeye başladım; ‘Nasıl olabilir, bu kadar insan öğrenci vizesiyle geliyor, kayıt dışına düşüyor, bunun denetimini kim yapıyor ya da niye yapılmıyor, bu kadar zor mu bunun denetimini yapmak ve o insanlar suç işliyorlar?’

Biliyor musunuz, cezaevinde 2’nci sırada olan, en fazla sayıda tutukluyu veya mahkumu içerisinde barındıran suç kayıt dışılıktır.”

“10 KİŞİLİK KOĞUŞLARIN 16’YA ÇIKARILMASI İÇİN BASKI YAPILIYOR”

Aslı Murat, Yeni Merkezi Cezaevi’ndeki son duruma ilişkin güncel bilgileri de paylaştı:

  • Yeni cezaevindeki ilk etapta erkek bölümü 10 kişilik koğuşlar şeklindeydi. Daha sonra kapasitesi 10 olan odaların ranza konarak 14 kişiye çıkarıldı. Şimdi ise 16’ya çıkarılması için baskı yapılıyor.
  • Neden çünkü insanların yerlerde yatmaması, ekstradan ranza konulması için.
  • Şu anda yerlerde yatan mahkumlar yok ancak fazla olan mahkumları eski cezaevine gönderiyorlar.
  • Ama zaten eski cezaevinin fiziki koşulları, insani koşulları çok kötü olduğu için oradan çıkılmıştı, zaten çok doluydu, orada insanlar yerlerde yatıyordu, yeteri kadar banyosu tuvaleti yoktu, o yüzden hijyen konusunda da ciddi sıkıntılar vardı.
“ATÖLYELERİ VAR AMA USTABAŞI BULAMIYORLAR”
  • Geçmişe nazaran çok daha ciddi ve çok daha yaşanabilir koşulların sağlandığını söyleyebiliriz binayla birlikte ama tabii ki binanın insani koşullarını değerlendirdiğimizde, havalandırma kısımlarının küçük olması veya sosyal aktivitelerin halen başlamamış olması gibi durumlar var…
  • Pek çok spor salonları, açık sahaları var, oralarda aktivite yapmaları gerekiyor.
  • Atölyeleri var ama ustabaşı bulamıyorlar. Gardiyanlar bunlara yardımcı olmaya çalışıyor. Gardiyanların işi bu değil bir kere.
  • Ama yeni bir usta da getirilirse ve bu kişiler o atölyelerde çalışsa bile onların başına bir gardiyan konulması gerekiyor ama gardiyan sayısı da az. O yüzden orada da bir sıkıntı yaşanıyor, çünkü güvenlik gereği orada gardiyanın da bulunması gerek onlar çalışırken.
“GARDİYAN SAYISI YETERSİZ”
  • Cezaevindeki en büyük sorunlardan biri de gardiyan eksikliği.
  • Mahkumların insan haklarının çok ciddi şekilde ele alınması gerekiyor. Barınma koşullarından tutun da, yiyecek içeceğine, sosyal hayata erişimine, meslek edilmesine, rehabilitesine kadar…
“TEK PSİKOLOG, TEK DOKTOR VAR”
  • Cezaevinde 700’ü aşkın kişi var ve bir tane psikolog var o da sözleşmeli ve sürekli orada bulunmuyor. Bir psikolog kesinlikle kabul edilebilir değil. Bir tane doktor var ama sürekli orada değil.
  • Bir kere devletin şunu bilmesi gerekiyor; ki karakollar da buna dahildir. Siz bir yere, yasal anlamda bir insanı kapatır ve özgürlüğünden mahrum bırakırsanız, onun güvenliğinden, sağlığından, yaşamından sorumlusunuz.  Onu sadece yasal olarak özgürlüğünden mahrum bırakıyorsunuz, o yüzden bu eksikliklerin bir kere içerde giderilmesi gerekiyor.
  • Yani psikologdan tutun, meslek edindirme kurslarına, daha sonra dışarı çıkacağındaki rehabilite sürecinin daha sağlıklı olması ve topluma karışmasına kadar…
  • Şartlı Tahliye Tüzüğü’nde de bazı eksiklikler var onun da değiştirilmesi gerekiyor.
"BİZDEKİ, MODERN DÜNYADA KABUL EDİLEBİLİR BİR ADLİ YARDIM UYGULAMASI DEĞİL"

Kıbrıs Türk Barolar Birliği üyesi, İnsan Hakları Komitesi Başkanı Aslı Murat, ülkede adli yardıma ilişkin bir yasal düzenlemeye ihtiyaç olduğunu ve bir bütçe ayrılması gerektiğini vurguladı.

Murat, sadece aile davaları ve ceza davalarında adli yardımın verildiğini, hukuk davalarında ise bunun olmadığını kaydetti. Aslı Murat, ceza davalarında polisten itibaren avukatla temas kurulması gerekirken, mevcut yapıda yargı aşamasında avukat tayin edildiğine dikkat çekti. Murat, “Bu modern dünyada kabul edilebilir bir adli yardım uygulaması değil.” dedi.

Hukuk hizmetinin çok ucuz bir hizmet olmadığını, ciddi bir maddi gücü olanın hukuk mesleğinden yararlanabildiğine dikkat çeken Murat, maddi durumu yetersiz kesimlerin adalete erişiminde ciddi bir problem olduğunu kaydetti.

Murat, “Adalete erişimde adli yardım çok güçlendirici bir mekanizmadır, paranızın olmasıyla adalete erişebilmeniz eşitsizliği beraberinde getirir. Devletin sosyal destek mekanizmalarının olması gerekir ki, güçlüyle güçsüz arasında denge kurulabilsin.” vurgusu yaptı.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR


Yorum Yap

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.

Tüm Yorumlar