
"2026 iyimser hedef... Şengen sınır kapılarında 'sıkı kontroller' gerektirecek"
26 Mayıs 2025
Güncelleme: 27 Mayıs 2025
Hristodulidis, Güney Kıbrıs'ı dönem başkanlığı ile birlikte gelecek yıl Şengen'e tam üye yapmak için hedefi çizdi. Cyprus Mail muhabiri Tom Cleaver'e göre bu adım atılırken Kıbrıs Türkleri düşünülmedi. Cleaver, Güney'deki gelişmeleri yazdı.
2026 yılının ilk yarısında Avrupa Birliği (AB) Dönem Başkanlığı'nı üstlenmeye hazırlanan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, AB'nin vizesiz seyahat bölgesi Şengen'e (Schengen) katılmak için gelecek yılı bekliyor.
Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis, geçtiğimiz pazar Güney Lefkoşa'da yaptığı bir açıklamada, “Hedefimiz, 2026 yılında Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Schengen Bölgesi’ne tam üyeliğidir.” ifadelerini kullanmış ve 2025 yılı sonuna kadar tüm teknik prosedürlerin tamamlanması için yoğun çaba harcandığını belirtmişti.
Bu gelişme özellikle Kuzey ve Güney arasındaki kara sınır kapılarında pasaport kontrol sistemini zorunlu hale getirme olasılığı nedeniyle KKTC'yi ve vatandaşlarını da doğrudan ilgilendiriyor.
KKTC kimlikleri ile Güney'e geçebilen Kıbrıs Türkleri için pasaport zorunluluğu ihtimalinin yanı sıra, eş durumu nedeniyle TC uyrukluların ve çocuklarının geçişlerinin de artık mümkün olamayacağı konuşuluyor.
Diğer yandan Güney Kıbrıs'ın sisteme dahil olmasının ekonomik anlamda önemli kazanımları da beraberinde getireceği hesaplanıyor.
Cyprus Mail muhabiri Tom Cleaver, konuyla ilgili Güney'deki gelişmeleri ve gözlemlerini MYK Haber için kaleme aldı.
Cleaver, Kıbrıs bir bütün olarak AB'ye üye olsa da halihazırdaki iki bölgelilik nedeniyle, adanın Şengen sınır standartlarından muaf tutulmayacağına ve sınır kapılarında “sıkı kontroller” gerekebileceğine vurgu yapıyor.
Bu süreçten etkilenecek karma evliliklerden doğan çocukların ise açıkça Güney Lefkoşa'nın gündeminde yer almadığına dikkat çeken gazeteci, Güney'in beklediği hızda sisteme dahil olmasının ise kolay olamayabileceği ihtimaline yer veriyor.
"29 ÜYEYİ İKNA ETMEK 6 AYDAN UZUN SÜREBİLİR"
Tom Cleaver'in yazısı şöyle:
"Nikos Hristodulidis, Avrupa projesine inanan bir isim. Başarılı sayılabilmek için (Güney) Kıbrıs’ı Avrupa’ya daha güçlü bağlama hedefinde.
Hristodulidis, Kıbrıs sorununa çözümün Avrupa’da bulunabileceği inancını taşıyor. Johannes Hahn’ın (AB Özel Temsilcisi) atanması da böyle görülüyor. Avrupa’nın sürece katılımı, Kıbrıs sorununun çözümünü daha mümkün hale getiriyor.
Hristodulidis, Glafkos Klerides gibi hatırlanmak istiyor. (Güney) Kıbrıs, Tasos Papadopulos döneminde Avrupa Birliği’ne (AB) katıldı ancak bu temelleri atan Klerides’ti. Hristodulidis de bu hedefe ulaşmak istiyor.
(Güney) Kıbrıs’ın Şengen’e katılması ideolojik bir hedef. Bu sadece Hristodulidis’in veya hükümetinin inancı değil. Kıbrıslılar -Rumlar ve Türkler- genelde Avrupa ile daha yakın ilişkileri destekliyor.
Bir yanda Ersin Tatar’ın 'AB çatısı altında iki devlet' ifadesi var, diğer yanda bazı Rum siyasetçilerin 'Türkiye’nin garantörlüğüne gerek yok, AB herkesi koruyacak.' görüşü. Ancak ortak payda Avrupa.
Tabii ki, Avrupa konusunda şüphecilik de var. Şengen’e katılım ile daha fazla mülteci ve göçmen geleceği korkusu dile getiriliyor ama bu düşünceye sahip olanlar azınlıkta...
Şengen’e katılması ayrıca (Güney) Kıbrıs’ın ekonomisini büyütebilir. Bu süreçte dünyaya 'Avrupa' ve 'istikrar' mesajları gönderen (Güney) Kıbrıs, Şengen bölgesine katıldıktan sonra, daha fazla yatırımlar çekecektir.
Aynı zamanda, Larnaka ve Baf Havaalanlarının Avrupa ile bağlantısı gelişecek. Şengen bölgesi içindeki uçuşlar havayolu işletmeleri için ekonomik. (Güney) Kıbrıs -Larnaka ve Baf’ın bölgeye dahil olmasıyla- yolcular için de Avrupa’nın merkezine daha yakın görülecek. Böyle bir durumda daha fazla yatırım gelecek ve ekonomi de büyüyecek.
Ancak Şengen adımı atılırken Rum hükümeti tarafından Kıbrıs Türkleri düşünülmedi. Kıbrıs sorunu çözülmeden Türk tarafının Şengen bölgesine katılımı mümkün değil.
Rum tarafında bu sürecin 'karma evliliklerden doğan çocuklar' ile ilgili nasıl sonuçlar doğuracağı açıkça konuşulmasa da, Yeşil Hat sohbetlerinin merkezinde bu konu da var.
Katılım ile birlikte iki taraf arasında 'de jure' (hukuki) bir sınır olmayacak ancak AB’deki kaynaklara göre Kıbrıs’taki durum Şengen sınır standartlarından muaf tutulmayacak ve sınır kapılarında 'sıkı kontroller' gerektirecek.
(Güney) Kıbrıs, Şengen bölgesine katılacaksa ve Kıbrıs sorunu 2025’da çözülmezse, 2026’da bu sorunun bir şekilde çözülmesi gerekiyor. 2026 da aslında çok iyimser bir hedef. Katılım için Şengen bölgesinin 29 üyesinin oy birliği gerekiyor. Başvurunun kabulünün ardından 29 üyeyi ikna etmek 6 aydan uzun sürebilir.
ŞENGEN BÖLGESİ HAKKINDA
Şengen bölgesi, herhangi bir sınır ya da pasaport kontrolü olmaksızın ülkelerin sınırları arasında özgürce hareket edilebilmeyi sağlayan bir bölgedir.
Şengen bölgesinin bugün 29 üyesi bulunuyor.
Şengen’e üye ülkeler:
Almanya, Avusturya, Belçika, Bulgaristan, Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Yunanistan, Macaristan, İtalya, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Malta, Hollanda, Polonya, Portekiz, Romanya, Slovakya, Slovenya, İspanya, İsveç.
AB’ye üye olmayan İsviçre, İzlanda, Norveç ve Lihtenştayn da Şengen bölgesine dahil.
Güney Kıbrıs ve İrlanda AB üyesi olmasına rağmen Schengen Bölgesi'ne dahil değildir.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Bizi Facebook'ta takip edin!
mykibris.com'u Facebook üzerinden takip edin, son paylaşımlardan haberdar olun.




























Yorum Yap
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.
Tüm Yorumlar