Güryay'dan seçim sonrası analizi: Ekonomi politikası değişmezse Türkiye krizin dibinin dibini görür

30 Mayıs 2023

Güncelleme: 30 Mayıs 2023

A
A

MYK Haber'in sorularını yanıtlayan ekonomist Erdal Güryay, Erdoğan'ın yeni döneminde ekonomide geleneksel politikalara dönüleceği beklentisini paylaştı, aynı politikalara devam edilmesi durumunda ise "Türkiye krizin dibinin dibini görür." dedi.

ZgotmplZ

Türkiye'de cumhurbaşkanlığı seçimleri geride kaldı. Recep Tayyip Erdoğan 5 yıl daha mevcut görevini sürdürmek için halktan yetkiyi alırken, ekonomi konusu, yeni dönemin en önemli gündem maddeleri arasında en üst sıralarda yer alıyor.

İki yıldır uygulanan "Türkiye Ekonomi Modeli" istenileni vermedi. Cari işlemlerde fazla ile yüksek enflasyonun düşmesinin hedeflendiği ve borçlanma maliyetlerindeki küresel artış eğilimine karşı çıkarak faiz indiriminde ısrar edilen bu modelin sürdürülüp sürdürülmeyeceği en çok merak edilen konu.

Ancak beklentiler, elinde bir enstrümanı kalmayan Erdoğan'ın yavaş yavaş da olsa geleneksel, serbest piyasa ekonomisi politikalarına geri döneceği yönünde.

Özellikle Mehmet Şimşek ve Lütfü Elvan gibi Erdoğan'ın “Faiz sebep, enflasyon sonuç” tezinin karşısında olan isimlerin bu süreçte ekonomi yönetimi için adlarının geçmesi, bu beklentileri güçlendiriyor.

Peki Erdoğan, aynı modelde ısrar ederse neler yaşanacak? Geleneksel ekonomi modeline geçilirse ekonomi ne zaman düzlüğe çıkacak? KKTC tüm bunlardan nasıl etkilenecek?

MYK Haber tüm soruları ve olasılıkları ekonomist Erdal Güryay'a sordu.

Güryay da, Erdoğan'ın ısrarından vazgeçeceğini öngörüyor. Geleneksel politikalara dönülse bile Türkiye'nin içinde bulunduğu durumdan çıkabilmek için minimum 3-4 yıla ihtiyacı olduğunu dile getiren Erdal Güryay, aynı politikalara devam edilmesi durumunda ise "Türkiye krizin dibinin dibini görür." diyerek, en karamsar tabloyu ortaya koydu.

Güryay KKTC içinse, stabil para yerine doğrudan bir para birimine geçmenin en doğrusu olduğunu dile getirdi.

Lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimini Ukrayna Kharkov Devlet Üniversitesi'nde tamamlayan Erdal Güryay, uzun yıllar Yakın Doğu Üniversitesi ve Kıbrıs İlim Üniversitesi'nde akademisyenlik yaptı. Şimdilerde Lefkoşa'da faaliyete başlayan Dünya Barış Üniversitesi'nde akademisyenlik hayatını sürdüren Güryay, aynı zamanda Asbank Yönetim Kurulu üyesi.

Soru: Recep Tayyip Erdoğan, bu dönemde nasıl bir ekonomi politikası izleyecek?

EY: Eğer Recep Tayyip Erdoğan, kullandığı politikaları devam ettirirse ekonomi çok daha kötü bir duruma gidecek bu çok net. Erdoğan'ın çok ciddi bir politika revizyonuna gitmesi gerek ki, Türkiye'nin içine girdiği bu ekonomik kriz bir şekilde çözülebilsin. Aynı politikalarla bir yere varamayacağını herhalde kendisi de fark etmiştir umarım. Gerçi seçimlerden önce propagandalarında buna hiç değinmedi, 'Politika değişikliğine gideceğim.' şeklinde bir mesaj da vermedi ama yine de etrafındaki kurmayları kendisine bir tavsiyede bulunacaktır. Dünyada bir çok kuruluş TL'nin ciddi şekilde daha da değer kaybedeceğini öngörüyor. Dolar kurunu yıl sonuna kadar 30 TL olarak görüyorlar. Bu çok kötü bir pozisyon. Kaldı ki, aynı politikaları sürdürmek için elinde araç da kalmadı. Merkez Bankası ekside. Yurt dışından para akışı olmuyor. Türkiye'nin CDS primi çok yüksek, bu nedenle yurt dışından borçlanması da çok pahalıya mal oluyor. Elinde bir Varlık Fonu kaldı. Onda satacak bir şey varsa, bir müddet daha yurt dışından döviz girişini sağlayabilir ama şu anki pozisyon, bilebildiğimiz kadarıyla veriler, bu politikaları sürdürebilmek için elinde hiçbir aracın kalmadığını da gösteriyor. Bana göre ciddi bir politika değişikliğine gidecektir, gitmek zorundadır. 

Soru:"Türkiye Ekonomi Modeli'nde" ısrar eder mi?

EY: Eski politikalarla gidecek yolu kalmadı. Bu nedenle bir değişime gitmek zorunda kalacak. Yoksa elinde araç olsa aynı politikaları devam ettirir. Erdoğan eski politikalarından dönüp de yeni bir ekonomi ve sosyal politikalar paketi açıklarsa Türkiye belki bu krizden kurtulur. Bunun haricinde aynı politikalar devam ederse Türkiye krizin dibinin dibini görür.

Soru: Değişim nasıl olacak?

EY: Keskin bir dönüş yapacağını düşünmüyorum, mevcut politikalardan bir anda vazgeçmek istemeyecek ama adım adım değişiklik yapmak zorunda kalacağını düşünüyorum. Belki de Merkez Bankası'ndan başlar bu değişim. Artık banka bağımsız değil, talimatla karar alan bir yapı konumunda. Merkez Bankası'na bağımsızlığını verebilir ve bankanın tek hedefi olan enflasyonu engelleme politikalarına engel olmaz. Bu da faizin yükseltilmesi demektir. 

Soru: Türkiye ekonomik olarak ne zaman düzlüğe çıkar?

EY:  Rahatlama uzun bir süre alacak çünkü bu uzun yılların getirmiş olduğu bir tahribattır. Yeni baştan kurumların bağımsızlıkları, özerklikleri, politika yapma özgürlükleri geri verilecek, bunlar eski sisteme dönecek. Zaman alacak. Kaldı ki, öyle bir berbat durumdaki Türkiye, bu durumdan çıkabilmek için de minimum 3-4 yıla ihtiyacı var.

Soru: Ne gibi adımlar atılacak, atılması gerekecek? Hangi enstrümanlar kullanılacak?

EY: Önce faizi artırarak TL'nin değer kaybetmesini önlersiniz. TL değer kaybetmezse de enflasyonu önleyebilirsiniz. Bu Merkez Bankası tarafından yapılacak bir şeydir. İlk 4 ayında TC Hazinesi milyarlarca açıkta. Borçlanma yoluyla piyasaya para sürüyor. Karşılığı olmayan bir para, bu da enflasyon yaratıyor. KKM gibi hem gereksiz masraflardan kısacaksınız hem de sıkı para ve maliye politikasına gideceksiniz. Bu iki bacağı. Bunun haricinde çok şey var; eğitimde reformun yapılması lazım, adalet sistemini sil baştan düzenlemek lazım, bağımsız yargı gerekli, özgürlükler konusunda çok ciddi sorun yaşıyor Türkiye. Sadece bu ekonomik değildir, büyük bir paketle ancak Türkiye'yi düzeltebilirsiniz.

Soru: Yıl sonu döviz öngörünüz nedir?

EY: Erdoğan politikalarına aynı şekilde devam edecekse TL değer kaybetmeye devam edecek, döviz güçlenecek. Öngörüm, kısa vadede bir plan açıklamazsa hızlı şekilde yükselecek. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları yıl sonu dolar hedefini 25-30 arası görüyor.

Soru: KKTC ekonomi bu süreçlerden nasıl etkilenecek?

EY: KKTC tek başına bu krizin altından kalkamaz. TL kullandığımız için para politikamız olamaz, maliyemiz her zaman açık, Türkiye'den gelen destek ve hibelerle ayakta duruyor. Elimizde bir kayıt dışı olayı var, hazineyi bunları kayıt altına alarak besleyebiliriz. Eninde sonunda Türkiye'nin yardımına ihtiyacımız var. Söz konusu olan sadece para değil, bizim yurt dışına açılma noktamız Türkiye. Türkiye'nin yardımı olmadan KKTC'de pek fazla bir şey yapmamızın olanağı yok. Hiçbir şey yapamıyoruz demiyorum.

Soru: Stabil para birimine geçilebilir mi?

EY: Yabancı para birimine endekslenme bize ancak daha rahat hesap yapma imkanı verir. Eninde sonunda TL kullanıp başka bir para birimine bunu endeksleyeceksiniz. Doğrudan bir para birimine geçmek en doğrusu. Uzun yıllar buna karşıydım. Bu mümkün ancak bunu Türkiye ile istişare etmek gerek. Büyük bir ihtimalle bu euro olur, çünkü biz Avrupa Birliği üyesiyiz ancak mevzuatın uygulanmadığı bir ülkeyiz. AB ile de istişare edilip, euro kullanılabilir.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR


Yorum Yap

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.

Tüm Yorumlar