Sağlık Bakanlığı bütçesine gece yarısı oy çokluğuyla onay

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu'nda 2023 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı'nın dünkü görüşmeleri, gece yarısı Sağlık Bakanlığı bütçesinin onaylanmasıyla tamamlandı.

Meclis Genel Kurulu 3 milyar 115 milyon 355 bin 400 TL’lik Sağlık Bakanlığı bütçesini oy çokluğuyla onayladı.

Genel Kurul'da dün sırasıyla Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman), Mahkemeler, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı bütçeleri de oy çokluğuyla onaylanmıştı.

Meclis Genel Kurulu’nun bugünkü oturumunda, Polis Genel Müdürlüğü, İçişleri Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Kamu Hizmeti Komisyonu bütçeleri görüşülecek. 

SAĞLIK BAKANLIĞI BÜTÇESİNE İLİŞKİN KONUŞMALAR...

BİRAY HAMZAOĞULLARI

Sağlık Bakanlığı bütçesine ilişkin ilk sözü olan CTP Milletvekili Biray Hamzaoğulları, sağlık açısından İskele Karpaz bölgesinin her zaman görmezden gelindiğinden yakınarak,  eksikliklere değindi.

Hamzaoğulları, bölgede bir hastanenin ve güçlendirilmiş sağlık merkezlerinin olmadığını belirterek, söz konusu hastanenin yapılmasının yıllardır konuşulduğunu ancak hiçbir adım atılmadığını öne sürdü, bu bütçe içerisinde hastanenin temelinin bile atılmayacağını savundu.

Hamzaoğulları, bölgedeki sağlık personeli eksikliğinden dolayı halkın mağdur olduğunu öne sürdü ve destek çağrısında bulundu.  

FİLİZ BESİM

CTP Milletvekili Filiz Besim ise, bu yıl sağlığa ayrılan bütçenin genel bütçenin yüzde 8,6’sı olduğuna işaret ederek, geçen seneki  bütçenin yüzde 14,3 olduğunu hatırlattı. 

Sağlıkta plan ve programın önemine dikkat çeken Besim, söz konusu bütçe rakamlarıyla, geçen yıl en büyük sıkıntının ilaç eksikliği olduğunu, bu yıl da ilaç sıkıntısının yaşanacağının aşikar olduğunu öne sürdü. 

Söz konusu bütçeyle birçok alanda sıkıntı yaşanacağını söyleyen Besim, “Bu bütçeyle Sağlık Bakanı'nın yerinde olmak istemezdim.” dedi. 

Sağlık hizmetlerinin hızla büyüyen nüfusa yetebilmesi konusunda sıkıntılar yaşanacağını söyleyen Besim, tüm yetkililerin nüfus çalışması yapmasının gerekli olduğunu ifade etti. 

Filiz Besim, sağlıkla ilgili politika yapılmasında verilerin çok önemli olduğunu kaydederek, veri toplamada İlaç Eczacılık’ta sınıfta kalındığını söyledi. Bunun yanında İstatistik Birimi’nin yeniden kurulmasının  olumlu bir gelişme olduğunu kaydetti. 

Pandemi döneminde artan yatırımlardan dolayı duyduğu memnuniyeti ifade eden Besim, şu anda yapılması gerekeninin  artan kapasiteyi planlama ve yönetme olduğunu belirtti. 

Filiz Besim, Lefkoşa’ya yeni devlet hastanesini yapılması ihtiyacı olduğunu vurgularak, Güzelyurt’un sağlık hizmetleri açısından çok eksik kaldığını, hastanenin ise atıl durumda olduğunu söyledi. 

“KKTC’nin en büyük sorunu acil servistir.” diyen Besim, 5 pratisyen hekimin  yetişmeye çalıştığını, zaman zaman yeni mezun kişilerin  hastalardan sorumlu tutulduğunu ifade etti. 

Bütçede cihaz alımının yer almadığını söyleyen Besim, bir an önce Burhan Nalbantoğlu’na PET cihazı alınması çağrısında bulundu. 

Filiz Besim, Acil Durum Hastanesi’nin zamanında çok gerekli olduğunu ancak bugün orasının farklı birimlere yer ayırmak için sürekli bir inşaat halinde olduğunu, aynı hatanın Burhan Nalbantoğlu Hastanesi’ne yapıldığını, keyfe göre yapılan yıkımlar, ekler nedeniyle hastanenin ömrünün azaldığını ifade etti. 

Çocuk servisinin Acil Durum Hastanesi’ne taşınması adımını olumlu karşıladığını belirten Besim, buna rağmen Kadım Doğum servisinin buraya taşınmasını doğru bulmadığını, beraberinde ciddi sıkıntılar getirdiğini öne sürdü. 

Besim, çocuk MRI’larının son zamanlarda sevk edildiğine dair duyum aldığını söyleyerek, Bakan’dan açıklama talebinde bulundu. 

Girne Hastanesi’nin ihalesinin bitmesi ve çift uyruklu doktorların protokolünün tamamlanmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Filiz Besim, çok ciddi bir şekilde büyüyen Girne için, bu hastanenin kısa sürede tamamlanması temennisinde bulundu. Besim, Girne’nin mevcut hastanesinde birçok cihazın eksik olmasını eleştirdi.

Mağusa Hastanesi’ne yeni bir bina ve anjiyo cihazı kazandırılması düşüncesinde olduğunu kaydeden Besim, Cengiz Topel Hastanesi ile ilgili de sürekli çalışan cihazların olmadığını dile getirdi.

Filiz Besim, ruh hastalıklarının son zamanlardaki artışına işaret ederek, ruh sağlığı merkezlerinin önemine ve bu konuda ülkedeki eksikliklere değindi. 

Devlet Laboratuvarı’nın 2016 yılında yanan binasının yeniden kullanıma ilişkin, geçmiş yıllarda ilgili projede çalışan bir mimarın mektubunu okuyan Besim, söz konusu mimarın bu konudaki endişelerini dile getirdi; bu konunun değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. 

İlaç Ezcacılık Dairesi bünyesinde yaşananların bir kriz masası olarak ele alınması gerektiğini belirten Besim, bunun dünya genelinde bir sorun olduğunu ancak ülkede bu sorunun çözülebileceğine inandığını kaydetti.

Filiz Besim, ihalelerin zamanında yapılmamasından dolayı, doğrudan alıma gidildiğini ve bunun giderleri artırdığını öne sürdü ve bu sene bunun çözülmesi gerektiğini söyledi. 

Türkiye’deki ilaç eksikliği nedeniyle ülkede birçok ilacın bulunmamaya başlandığını öne süren Besim,  konunun çözülmesi ve gündeme doğru şekilde yansıtılması gerektiğini belirtti. İlaç takip sistemlerinin kurulmasının önemine dikkat çeken Filiz Besim, ülkede ilaç üretiminin de desteklenmesi gerektiğini söyledi. 

Besim, yerinden sağlık hizmeti alma ihtiyacı ve sağlık merkezlerinin geliştirilmesinden de bahsederek, bu noktada koruyucu hekimlik adına atılması gereken adımlardan söz etti. 

Bütçede 260 milyon Türk lirasının sevklere ayrıldığını aktaran Besim, bu miktarın ödenmesiyle birlikte 22 yılının sonuna kadar olan sevk borçlarının bitip bitmeyeceğini sordu, sevklerin denetimden geçmesi talebinde bulundu. 

CEYHUN BİRİNCİ

CTP Girne Milletvekili Ceyhun Birinci, ülkede sağlık anlamında büyük sıkıntılar yaşandığını, ayrılan bütçenin yeterli olmadığını savundu. 

Ülkedeki doktor eksikliğine değinen Birinci, bütçede birçok kalemde hesaplama yaparken, enflasyonun dikkate alınmadığını, hesaplamalara göre birçok unsurun ucuzlaması gerektiğini söyledi. 

Birinci, Girne Akçiçek Hastanesi’nde  birçok personelin eksik olduğunu öne sürerek, ekim ayında bitmesi planlanan yeni Girne Hastanesi’nde personel ve altyapının nasıl planlandığını sordu. 

Herhangi bir planlama yapmadan önce nüfus sayımı yapılması, nüfusun bilinmesi gerektiğini vurgulayan Ceyhun Birinci, nüfus bilgisi olmadan yapılan planların sürdürülebilir olmadığına dikkat çekti. Birinci tüm bölgelerdeki hastanelerin sonlandırılması, altyapı ve personel eksikliklerinin tamamlanması gerektiğini dile getirdi.

Yoğun bakım, poliklinik hizmetleri ve yatılı servislerde eksiklikler olduğunu savunan Birinci, çevresinden duyduğu şikayetleri dile getirdi, sağlıkta yeni bir sistemin kurulması, gerekirse diğer alanlardan kısılıp sağlıktaki problemlerin çözülmesi gerektiğinin altını çizdi. 

Taşeron firmalardan alınan hizmetlerde yıl boyunca sıkıntılar yaşandığına işaret eden Ceyhun Birinci, bu sorunlara çözüm bulunması gerektiğini kaydetti. 

AMATEM binası gerekliliğine de değinen Birinci, uyuşturucu konusunda  ülkede  büyük sıkıntı yaşandığı, devletin  uyuşturucu kullanan kişilere ve ailelerine destek vermesi gerektiğini belirtti. 

Ceyhun Birinci, en önemli noktanın acil servis olduğuna dikkat çekerek, her bölgedeki acil servislerde hasta ve sağlık çalışanlarının büyük risk altında olduğunu, buralara her türlü hastanın geldiğini, birkaç pratisyen hekimin yapabileceği bir durum olmadığını öne sürdü. Acil servislerdeki tüm sağlık personelinin uzun saatler çalışmak durumunda kaldıklarını kaydeden Birinci, bu yorgunlukla hastalara yeterince yardımcı olamadıklarını savundu.

Ülkedeki en ciddi sorunlardan birinin ilaç eksikliği olduğunu söyleyen Ceyhun Birinci, bu noktaya gelineceğinin belli olduğunu, ifade etti.  

Ülkede kanser hastaları veya kronik hastaların her gün ilaçlarını bulup bulmayacakları  konusunda emin olmadıklarını ifade eden CTP'li Birinci, bunun hastalarda büyük bir stres yarattığına dikkat çekti ve halka bilgi verilmesi çağrısında bulundu. 

“Sağlık hafife alınacak bir şey değil. Hepimiz bu yerlerden hizmet alıyoruz. Buraları düzeltmezsek hepimiz zarar görürüz.” diye konuşan Birinci, ülkedeki “boş işlerle” uğraşılmasının bırakılması çağrısında bulundu. 

JALE REFİK ROGERS

Bağımsız Milletvekili Jale Refik Rogers da, ilaç sıkıntısına değinerek, dünya genelindeki fiyat artışı ve Türkiye’nin ihracat yasağına değindi ve bu sorunun son durumu hakkında bilgi talep etti.

Rogers, ilaç ve tıbbi malzemeye ayrılan bütçenin yeterli olmayacağı görüşünü belirterek, birçok hastalıkta ilaçların yaşamsal öneme sahip olduğunu kaydetti; belli noktalara çözüm üretilmemesinin sorunların çığ gibi büyümesine neden olacağını belirtti.

İlaç Eczacılık Dairesi’nin “büyük bir kara delik” olduğunu savunan Jale Refik Rogers, personelin canla başla çalışmasına rağmen, ilaç takip ve sistem eksikliğinden dolayı takip sıkıntısı yaşandığını, hiçbir bakanın bunu çözemediğini öne sürdü. 

Acil servislerin de bir an önce çözülmesi gereken bir konu olduğunu savunan Rogers, ülkede acil hekim sayısının az olduğunu, bu birimlerde hizmet verilmekte sıkıntı yaşandığını, her gün bir vatandaşın şikayetini duyduklarını söyledi.

Rogers, en çok ihtiyaç duyulan acil tıp uzmanlığı için kaç tane kontenjan verildiğini sordu. Bunun yanında Rogers, Çocuk Acil Servisi’nin ayrılmış olmasından dolayı duyduğu memnuniyeti de dile getirdi. 

Jale Refik Rogers, Lefkoşa Hastanesi’nin BRTK binası arkasındaki  alana yapılacağına dair iddialara yönelik de bilgi talep ederek, böyle bir durumda mevcut hastane ile nasıl bağlantı sağlanacağını sordu, ek olarak, Güzelyurt Hastanesi ve AMATEM binalarını sorguladı.

Geçen yıllarda yanan  Devlet Laboratuvarı’nın yeni binası için ne planlandığını da soran Rogers, Devlet Laboratuvarı’ndaki personel eksikliğine değindi ve yeni açılan münhallerden memnuniyet duyduğunu dile getirdi. 

İstatistik Birimi’nde çalışmaya başlayan uzmanın da önemli gelişme olduğunu ifade eden Jale Refik Rogers, bundan sonra ne çalışmalar yapılacağının önem arz ettiğini kaydetti. 

Rogers, kanser kayıt biriminde sadece bir kişi çalıştığını ve bu kişinin de Kanser Hastalarına Yardım Derneği tarafından ödendiğini savundu ve bakanlığın bu birimine eleman alması gerektiğini belirtti. 

Bağımsız bir adli tıp kurumunun oluşturulması gerektiğini söyleyen Jale Refik Rogers, halen birçok vakanın çözümü için Türkiye’den destek alındığını, halbuki ülkede bu alanda yetişmiş insanlar olduğunu söyledi ve bu kurum aracılığıyla adli olayların çok daha hızlı aydınlatılabileceği ifade etti. 

Huzur evi ve yaşlı bakım evlerine ilişkin mevzuat eksikliğine de işaret eden Rogers, yıl içerisinde bu konuda yaşanan olayları anımsattı. 

SALAHİ ŞAHİNER

CTP Milletvekili Salahi Şahiner, sağlığa ayrılan bütçeyi eleştirerek, sağlık çalışanlarını mevcut şartlar altında sundukları hizmetten dolayı kutladı. 

Şahiner, ülke genelindeki tüm hastanelerin geliştirilmesi gerektiğini belirterek, özellikle kendi bölgesinde halkın büyük sıkıntılar yaşadığını, Cengiz Topel Hastanesi’nin sahip olması gereken kapasiteye sahip olmadığını, artan nüfusa cevap veremediği savundu.

İlaç eksikliğinin bütün dünyada bir kriz olduğunu ancak Türkiye’de olan ilaç ve malzemenin ülkede olmasının kabul edilebilir olmadığını kaydeden Salahi Şahiner, bu sorunun bir an önce çözülmesi gerektiğini söyledi.

500 yataklı devlet hastanesinin, ülkeye yeterli olmayacağına inandığını ifade eden Şahiner, bu hastanenin lokasyonunun da büyük önem arz ettiğini kaydetti. 

Türkiye’de yayımlanan bir gazetede yer alan; Türkiye’deki kanser hastalarına verilen bir ilacın sahte çıktığına dair haberi de aktaran Salahi Şahiner, söz konusu firmanın Kıbrıs’ta Serbest Liman’da kurulmuş bir şirket olduğunu kaydetti ve gerekli cezai soruşturma için bakanlığın adım atması gerektiğini ve bu ilacın ülkedeki hastalara getirilip getirilmediğinin araştırılması gerektiğini söyledi. 

Özel hastanelere sevkler için ne kadar ödeme yapıldığını soran Şahiner, geçen yıl ek çalışmaya karşılık 175 milyon Türk lirası verildiğini, bu yıl ise yaklaşık 227 milyon Türk lirası konulduğunu kaydederek, yapılacak olan hayat pahalılığı artışlarıyla birlikte, bu rakamın yılı çıkarmayacağını, ek bütçeye ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi. 

Şahiner, “Sağlığı zor bir yıl bekliyor. Bu yılı rahat geçirebileceğiniz bir bütçe beklerdik.” dedi. 

İZLEM GÜRÇAĞ ALTUĞRA

Sağlık Bakanlığı bütçesine ilişkin son olarak sözü olan ve soruları yanıtlayan Sağlık Bakanı İzlem Gürçağ Altuğra, katkılarından dolayı milletvekillerine teşekkür etti.

Altuğra, Acil Durum Hastanesi’ne ilişkin  konuşulanlara değinerek, bu hastanenin bir nimet olduğunu, yoğun dönemlerde ülkenin imdadına yetiştiğini belirterek, söz konusu tam teşekküllü bir hastaneyi pandemi sonrası nasıl kullanacaklarını tüm kesimlerle beraber ortak karar verdiklerini kaydetti.

İzlem Gürçağ Altuğra, acil çocuk servisinin hayata geçirilmesinin bir reform olduğunu ve bunu başardıklarını, bu anlamda halkın büyük memnuniyet duyduğunu belirtti. 

Altuğra, Kadın Doğum Servisi’nin de Acil Durum Hastanesi’ne geçtiğini, ana-çocuk sağlığının birbirinden ayrılamayacağını inandıklarını söyleyerek, bundan da memnun olunduğunu ifade etti. 

Sevklerden ödenen meblağların devlete büyük bir yük oluşturduğuna hak veren İzlem Gürçağ Altuğra, yılda ortalama 80 milyon Türk lirasının sevklere ayrıldığını vurguladı, ancak Acil Durum Hastanesi’ndeki yoğun bakım yataklarının artışı ile bunun azaltıldığını söyledi.

Milletvekilleri tarafından sorgulanan Devlet Laboratuvarı’nın Türkiye Cumhuriyeti’nin tam desteğiyle tadil edileceğini ve kısa sürede hizmete geçeceğini duyuran Altuğra, keşfinin yapıldığını ve ödeneğinin çıktığını duyurdu.

İzlem Gürçağ Altuğra, cihaz eksikliklerinin yine Anavatan Türkiye’nin desteğiyle tamamlanacağını aktararak, Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı tarafından hibe edilen ve şu anda hizmete konulan 8 adet cihaz hakkında bilgi verdi. 

Bağımlılıkla mücadelenin tüm toplumların gündeminde olduğunu ve bunu çözmenin vicdani bir sorumluluk olduğunu kaydeden Altuğra, hedefleri arasında AMATEM’in ihalesinin tamamlanması ve inşaatının başlanması olduğunu belirtti, hedeflerinin arasında Güzelyurt Hastanesi’nin yapılması olduğunu ekledi. 

Hekim istihdamlarına de yer veren Altuğra, görevi geldiklerinden beri 25 hekim istihdamı yaptıklarını ancak halen daha eksikliklerin olduğunu kaydetti, yaz aylarında bir acil tıp uzmanının ülkeye geleceğini bildiren İzlem Gürçağ Altuğra, 129 hekimin de şu an ihtisaslarını tamamlamakta olduğunu ifade etti, diğer sağlık personeli eksikliğinin de imkanlar dahilinde giderileceğini belirtti.

“Girne Hastanesi’nin inşaatının başlamasını başardık.” diyen Bakan Altuğra, bu hastanenin tamamlanmasıyla birlikte Girne ilçesindeki halkın sağlık hizmetlerine daha kolay olacağını, bunun yanında Burhan Nalbantoğlu Hastanesi’nin yükünün azalacağını kaydetti, hastanenin iç donanımının da Türkiye Cumhuriyeti tarafından karşılanacağını ekledi. 

İzlem Gürçağ Altuğra, Burhan Nalbantoğlu’nda çıkan yangın sonucu atıl durumda olan kalp damar cerrahisi servisinin de ihale sürecinin tamamlandığını belirterek, kısa sürede tadilatının tamamlanacağını dile getirdi. 

İlaç konusunun küresel bir kriz olduğunu, bunun esas nedeninin üretilen hammaddelerin azlığı olduğunu söyleyen Altuğra, çözüm için teknik çalışmalar yürüttüklerini, bunun için endişelenmeye gerek olmadığını kaydetti, “Kaygınız olmasın, ülkemiz ilaçsız kalmayacak.” dedi.

İzlem Gürçağ Altuğra, dile getirilen “sahte kanser ilacının” da ülkeye gelmediğini ve kullanılmadığını net bir şekilde söyleyebileceğini ifade etti.

Milletvekilleri Besim ve Rogers’ın yaşlı bakım evlerine ilişkin sorularını da yanıtlayan Altuğra, ihtiyaçlar konusunda milletvekillerine hak verdiğini kaydederek, Bülent Ecevit Rehabilitasyon Merkezi’nin şu anda dar geldiğini, artırılması için ihaleye çıkıldığını belirtti. 

Milletvekili Şahiner’in ek mesailere ilişkin sorusuna ilişkin, ek mesaiyi ödeyememe gibi bir sıkıntı yaşanmayacağını dile getirdi.