Asil Nadir: İngiltere'ye dönmek istiyorum

İngiltere’de sahibi olduğu Polly Peck şirketinden zimmetine para geçirmekten 2011 yılında suçlu bulunan ve İngiliz Old Bailey Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 10 yıl hapis cezasına çarptırılan Asil Nadir, 2016 yılında cezasının geri kalanını Türkiye'de çekmek üzere geri dönmüştü.

O dönem Londra'dan İstanbul'a getirilen Nadir, Silivri Ceza İnfaz Kurumuna konulmuştu. Suçu işlediği tarihte yürürlükte olan 4616 sayılı şartla salıverme ve erteleme yasasından faydalanan Nadir, tahliye edilerek Kıbrıs’a geri dönmüştü. Nadir’in İngiltere’deki cezası Ağustos ayında sona eriyor.

 İNGİLTERE’DE TEKRAR GÜNDEM OLDU

Bir döneme damga vuran dünyaca ünlü 81 yaşındaki Kıbrıslı iş insanı Asil Nadir, geçtiğimiz gün İngiltere’nin saygın gazetelerinden The Times ekibine yaşadığı evin kapılarını açtı. “İngiltere’ye dönmek istiyorum” diyen Asil Nadir’in hayatıyla ilgili detaylara yer verilen röportaj bugün yayınlandı.

Röportaja, aralarında 43 yaş fark olan eşi Nur Nadir de eşlik etti.

EVİNİ MADONNA’YA SATTI

Birleşik Karalık’ta bir dönem yaşadığı görkemli hayatından kesitlerin anlatıldığı röportajda, Asil Nadir’in Londra'nın merkezindeki Wilton Crescent'teki evini Madonna'ya sattığı belirtildi.

Asil Nadir’e “Madonna ile tanıştı mı?” sorusu soran İngiliz muhabire Nadir’in yanıtı ise, “Müsait olsaydım tanışırdım” oluyor.

"CEZASI AĞUSTOS’TA BİTİYOR, İNGİLTERE’YE DÖNMEK İSTİYOR"

Yazıda, 1980’lerde Polly Peck isimli şirketini satın alarak İngiltere’nin en zengin iş insanlarından biri olan ve birçok farklı kıtada birçok şirket satın alarak 192 milyon sterline ulaşan servete sahip olan Nadir’in paravan şirketleri kullanarak Polly Peck’in hisselerini suni olarak artırdığı ve zimmetine para geçirme suçlamalarıyla başı derde girdiği belirtildi.

Adaletle yüzleşmek için İngiltere’ye giden ve yargılandığı davalardan suçlu bulanan Nadir’in o dönemde İngiliz vatandaşlığından vazgeçtiği anlatılan röportajda, kendisini hâlâ doğduğu İngiliz tebaası olarak gördüğü ve Ağustos ayında cezasının sona ermesiyle, İngiltere'ye dönüşünü planladığı yazıldı.

İngiliz mahkemesiyle yapılan anlaşma kapsamında İngiliz vatandaşlığını bırakan Asil Nadir’in cezası bittikten sonra tekrar vatandaşlık almayı planladığı ve yeni bir şirket kurmak için kolları sıvayacağı da belirtildi.

Nadir röportajda, “Girişimcilik yeteneğimi kaybettim mi? Hayır. Aslında komik ama bu yeteneğim gelişti. Neden emekli olup köşede oturayım ki?” dedi. Yazıda yeni girişimin ne olacağı hakkında Nadir’in bilgi vermediğine vurgu yapıldı.

Röportajı yapan muhabirin gözlemlerinin de anlatıldığı röportajda, Asil Nadir’in ruh hali ve dış görünüşüne ilişkin şunlar yazıldı:

“RUH HALİ DEĞİŞİYOR…”

“Nadir, gözden düşmeden önce satın aldığı ve yenilediği eski bir manastır olan yamaçtaki villasının yemyeşil bahçesinde, el değmemiş beyaz bir kapüşon giyiyor, bir içki yudumluyor ve Polly Peck'ten sonraki hayatı düşünüyor...

Bir zamanlar 17 bin kişinin patronuydu. Şimdi, 2004 yılında medya grubunda sekreter olarak çalışırken tanıştığı 38 yaşındaki ikinci karısı Nur'a bağlı olduğunu söylüyor. 2005 yılında o 64, Nur ise 21 yaşındayken evlendiler. Nur, onun yeniden yargılanmasına karşı çıktı, şimdi şirketinde ikinci sorumlu ve ondan ‘Bay Nadir’ olarak bahsediyor.

Serbest bırakıldığından beri iki çocukları, Lisa-Nur üç ve Mertselim bir yaşında. Diğer dört çocuğundan birkaç kuşak daha gençler. İkisi ilk karısı Ayşegül'den ve ikisi de metreslerinden...

Nadir'in ruh hali, bıkkın bir huysuzlukla- neşeli ve cana yakın arasında gidip geliyor. Polly Peck ve son babalık döneminde konuşurken neşeleniyor. ‘Bu harika. Bu beni gelecek için son derece umutlu hissettiriyor’ diyor”

“İNGİLİZ GELENEKLERİNİ SÜRDÜRÜYOR”

Muhabir gözlemlerini şöyle sürdürüyor:

“Nadir, Çin çay fincanlarından sütlü çay içerek ve ofisine cep mendili ile ince çizgili bir takım giyerek İngiliz alışkanlıklarını sürdürüyor. Neskafe içiyor; tıpkı 80'lerde İngiltere'de içildiği gibi…

On yıllar önce olan şeyler hakkında sık sık konuşuyor ancak en çok İngiltere'de planladığı yeni başlangıçtan, vatandaşlığını geri alma ve yeni bir şirket kurma planından bahsettiği zaman heyecanlanıyor.”

“BRİTANYA’DA YAŞAMAK, ÇOCUKLARIMI ORADA EĞİTMEK İSTİYORUM”

Londra'yı en son bir hapishane minibüsünün penceresinden gördüğü belirtilen yazıda, Nadir’in Londra özlemi de şöyle anlatılıyor:

“Nadir, Harry'nin Barı'nın en çok özlediği yer olduğunu söylüyor. ‘Ve tabii ki kırsal kesim. Sussex ve Leicestershire’ diye de ekliyor: "Sevgiden başka bir şeyim yok. [Britanya'da] yaşamak, çocuklarımı orada eğitmek istiyorum’.”

“ABLASI İLE ARALARI BOZUK”

Ablası Bilge Nevzat’la ilişkilerinin de anlatıldığı röportajda ailesinin geri kalanıyla ilişkileri bozulduğu, ablası Bilge Nevzat’ın hapishanedeyken kalan işlerine baktığı ancak Nur ile ilişkisine karşı çıktığı için şu an sadece ara sıra telefonla konuştukları belirtiliyor.

RAMADAN GÜNEY’İN OĞLUYLA DA KONUŞTULAR

The Times’taki röportajda, Polly Peck davasının sürdüğü 1990’larda Asil Nadir için açılan 3.5 milyon sterlinlik kefalet davasında imzası bulunan ve 10 yıl önce şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden İngiltere’nin ünlü iş insanı Ramadan Güney’in oğlu Erkin Güney’le de görüşüldü. Erkin Güney bölümünde şunlar ifade ediliyor:

“Babama 'Neden ona yardım ediyorsun?' diye sordum, 90’ların başında. ‘Babasını tanıyorum ve o bizimkilerden biri. Düşen bir adama tekme atamazsın’ dedi.

Mahkemeler Nadir'in 1993'te kaçtığında teknik olarak kefaletle serbest bırakılmadığına karar vermesine rağmen, Güney bunu kanıtlamak için 650.000 sterlin yasal masraf ödemek zorunda kaldı. Nadir ona bunu asla geri ödemedi, ne de yatırdığı parayı.

Güney, ‘Onu hapisten çıkardık, kıçını kurtardık ve üzerimize s…tı. ‘Davamı bitirmeme izin verin, sizi halledeyim' dedi. Ama bir kuruş görmedik."