
İmamoğlu bu kez "casusluktan" tutuklandı
27 Ekim 2025
Güncelleme: 28 Ekim 2025
Ekrem İmamoğlu, Necati Özkan ve Merdan Yanardağ, "casusluk" soruşturması kapsamında tutuklandı.
"Casusluk" suçundan başlatılan soruşturmada İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu, Necati Özkan ve Merdan Yanardağ "siyasal casusluk" suçundan tutuklandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanmasının ardından İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu ile Necati Özkan, Merdan Yanardağ ve Melih Geçek hakkında "casusluk" suçundan başlatılan soruşturma sürüyor.
Soruşturma kapsamında İmamoğlu, Özkan ve Yanardağ'ın sulh ceza hakimliğindeki sorguları tamamlandı.
Hakimlik, İmamoğlu, Özkan ve Yanardağ'ın üzerlerine atılı "siyasal casusluk" suçundan tutuklanmalarına karar verdi.
SULH CEZA HAKİMLİĞİNİN YAZISI
Sulh ceza hakimliği karar yazısında, Ekrem İmamoğlu'nun elebaşı olduğu iddia edilen çıkar amaçlı suç örgütünün amacının Cumhurbaşkanlığı adaylığı için fon oluşturma amacıyla gerçekleşen yolsuzluk eylemlerinin yanında uluslararası desteği sağlamak için casusluk eylemlerini de gerçekleştirdikleri belirtildi.
Şüpheliler Özkan ve İmamoğlu'nun başta İBB'ye ait kurumsal hesaplar olmak üzere çok sayıda seçmenin sosyal medyasına ve iç yazışmalarına erişmek yöntemiyle 2019 seçimlerinde avantaj sağlamaya çalıştıkları kaydedilen yazıda, şüphelilerin askeri ve siyasal casusluk suçundan örgüt yöneticisi Gün ile birlikte hareket ettikleri, özellikle İmamoğlu'nun bilgisi ve talimatı ile Özkan'ın çok sayıda belediyeye ait veriyi Ostin isimli internet ortamına aktardığı ve şüpheli Gün vasıtasıyla yabancı istihbarat servislerinin de desteğini alarak önde olmak maksadıyla analiz ve raporlama işlemlerini gerçekleştirdikleri vurgulandı.
Yazıda, bu hususların etkin pişmanlık ifadesi veren Gün'ün beyanlarıyla da doğrulandığı, özellikle şüpheli Gün'ün raporlama sürecinde istihbarat servislerinden destek aldığı, dolayısıyla belirli bir hiyerarşi içerisinde iştirak halinde casusluk faaliyetlerinde bulunduklarının anlaşıldığı belirtildi.
Şüpheli Yanardağ'ın ise Gün'ün talimat ve yönlendirmeleriyle genel yayın yönetmeni olduğu, TELE1 kanalını araç olarak kullanmak suretiyle casusluk faaliyetlerinin basın ayağını oluşturduğu anlatılan yazıda, Gün'ün talimatlarıyla yapılan analiz ve raporlamalar neticesinde yaptığı yayınlar ile algı oluşturmaya çalıştığı ifade edildi.
Yazıda, Yanardağ'ın bu eylemleri karşılığında düzenli olarak elden maddi menfaat temin ettiği, bu hususun tanık beyanı ile doğrulandığı dikkate alındığında somut delillere dayalı kuvvetli suç şüphesinin bulunduğu, tutuklama sebebinin var kabul edilebileceği, atılı suç için kanunda öngörülen ceza miktarı ile suçun konusu ve ağırlığı dikkate alındığında, adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacağı ve tutuklamanın ölçülü olacağı kanaatine varıldığı ve şüphelilerin ayrı ayrı tutuklanmalarına karar verildiği aktarıldı.
Hüseyin Gün'ün etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma talebiyle Ekrem İmamoğlu'nun elebaşı olduğu iddia edilen suç örgütü ve casusluk bağlantıları hakkında emniyette ve savcılıkta ayrıntılı ifade verdiği öğrenilmişti.
Gün ve soruşturma kapsamında ifade veren Melih Geçek, başka suçtan tutuklu olmalarından dolayı bulundukları cezaevine gönderilmişti.

ÖZEL: HİÇBİRİ ÜMİT ETMESİN Kİ NE MORALSİZİZ NE BİZİ YIKABİLDİLER NE DE YIKABİLECEKLER
Türkiye'deki ana muhalefet Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu'nun yolsuzluk soruşturmasında tutuklanmasının ardından "casusluk" suçundan tutuklanmasına ilişkin, İstanbul Adliyesi önünde yaptığı açıklamada yeniden eski MİT Başkanı Hakan Fidan'ı hedef alarak, şu ifadeleri kullandı:
"Veriler yurt dışına çıktı diye birileri yargılanacaksa ilk başta MİT'in bütün verilerini çaldıran önceki MİT Başkanı Hakan Fidan yargılanmalıdır. Ardından o 8 bakan yargılanmalıdır. En başta da Recep Tayyip Erdoğan yargılanmalıdır.
Milletimiz bilsin buradaki konu şu: Arkadaşlarımıza atılan hırsızlık, yolsuzluk iftiraları tutmayınca şimdi FETÖ'cüler gibi son çare casusluk iftirasına sarıldılar."
Özgür Özel konuşmasında, "Elbette yorgunuz, kızgınız, tepkiliyiz ama hiçbiri ümit etmesin ki ne moralsiziz ne bizi yıkabildiler ne de yıkabilecekler. Bugün yukarıda bu kanunlara son derece hakim yetkin avukatların ortak değerlendirmesi şuydu, demek ki bu kadar aciz duruma düştüler. Demek ki diğer suçlamalarda vatandaşı ikna edemediler." ifadelerini kullandı.
Ekrem İmamoğlu ve arkadaşları hakkındaki terör örgütüne destek ve yolsuzluk iddialarının ispat edilemediğini iddia eden Özel, "En sonunda son çare yeni baştan bir şey yapalım biz bunlara casusluk suçlamasında bulunalım, belki vatandaşı böyle ikna ederiz diye bir şey söylüyorlar ortaya." açıklamasını yaptı.
Özel başsavcılığın, henüz karar yeni açıklanırken basına gönderdiği bilgi notuna da tepki gösterdi:
"Daha karar yüzlerine okunuyor, daha avukatlara çıktısı verilmemiş; kararın Başsavcılık bilgi notu gönderiliyor.
Kendi hayalini, kendi sanrısını; birisinin kendisine verdiği talimatla bir Cumhurbaşkanı adayının önünü kesmek için ortaya attığı dünya kadar iftirayı gerçekmiş gibi gösteriyor."
Özel, soruşturmaya yönelik olarak yaptığı ilk açıklamadaysa "Soruşturma İBB'ye yönelik kayyum riskini ortaya çıkarır mı?" sorusuna, "Hayır" yanıtını vermiş ve şöyle devam etmişti:
"Buna (kayyum atamasına) kimse ekonomik olarak, siyaseten cesaret edemediler, edemezler, edemeyecekler. Bu millet onlara bunu yaptırmaz. Saraçhane'deki milyonluk gece fotoğrafları neden var?"
TC ADALET BAKANI TUNÇ'TAN AÇIKLAMA
Türkiye Cumhuriyeti (TC) Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Adalet Bakanlığı Türkiye Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün ev sahipliğinde düzenlenen Uluslararası Islah ve Ceza İnfaz Kurumları Birliğinin (ICPA) 27'nci Yıllık Konferansı'nın açılış programına katıldı.
Tunç, açılış konuşmasının ardından bir basın mensubunun İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan İmamoğlu'nun "siyasal casusluk" suçundan tutuklandığı soruşturmaya ilişkin sorusuna, "Kişisel verilerin korunmasına ilişkin müeyyideler hem Türk Ceza Kanunu'muzda hem Kişisel Verileri Koruma Kanunu'nda var. Bu kanunda yer alan sorumluluklar var. Bu sorumluluklarla ilgili olarak tespitler yapılır. Bu tespitlerle ilgili bir suç unsuru söz konusu ise cumhuriyet savcıları tespit eder, yargı makamları da karar verir. Yargının bu konudaki kararlarını, soruşturmaları ve yargılamaları hep birlikte takip etmek gerekir." şeklinde cevap verdi.
SORUŞTURMA HAKKINDA NELER BİLİNİYOR?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamada, Terör Suçları Soruşturma Bürosunca yürütülen soruşturmanın, 4 Temmuz'da "casusluk" suçundan tutuklanan şüpheli Hüseyin Gün'e ait dijital materyallere dayandırıldığı ifade ediliyor.
Açıklamada, "birçok yabancı ülke istihbarat görevlisiyle irtibatının bulunduğu" söylenen Hüseyin Gün'ün, İmamoğlu'nun danışmanı Necati Özkan'a "talimat verir vasıfta görüşmelerinin tespit edildiği" savunuluyor.
Başsavcılığın açıklamasında, gazeteci Merdan Yanardağ'ın Hüseyin Gün ile "casusluk faaliyetlerine ilişkin çok sayıda irtibat ve yazışmasının tespit edildiği" söyleniyor.
Ayrıca Yanardağ'ın "Hüseyin Gün'den menfaat temin etmek suretiyle seçim sürecinin basın ayağını organize ettiği" öne sürülüyor.
Yanardağ'ın 2019 yerel seçimlerinde "yabancı istihbarat servisleri ile iştirak halinde seçimlerin manipüle edilmesi noktasında faaliyette bulunduğu ve bu şekilde casusluk suçunu işlediği" bir diğer iddia.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Bizi Facebook'ta takip edin!
mykibris.com'u Facebook üzerinden takip edin, son paylaşımlardan haberdar olun.





























Yorum Yap
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.
Tüm Yorumlar