UBP'den CTP'ye tebrik, suçlama, teklif...

Ulusal Birlik Partisi (UBP), hafta sonu gerçekleşen ancak katılım göstermediği kurultay için Cumhuriyetçi Türk Partisi'ni (CTP) tebrik etti.

UBP Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu imzasıyla yayımlanan açıklamada, federasyon ile ilgili CTP'ye yönelik suçlamalar yapılırken, Kıbrıs sorunu konusunda birliktelik çağrısı yapıldı.

Hasipoğlu yazılı açıklamasında, yeni seçilen genel başkan ve parti yönetimini tebrik etti, “Ülkemize hayırlı uğurlu olsun” temennisinde bulundu. 

CTP’nin, “tek alternatif Federasyon” açıklamasıyla, “50 yıldır hapsolduğu federasyon statükosuna KKTC’yi de mahkûm etmek istediğini” savunan Hasipoğlu, “CTP gerçeklerden çok uzak bir şekilde, Kıbrıslı Rumların, Kıbrıs Türk halkını federasyon çözüm modeli adı altında kendi azınlığı haline getirmek istiyor.” suçlaması yöneltti.

Kıbrıs Türk halkının tek seçeneğinin Rumlarla ortaklık olmadığını, bunu Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin de vurguladığını ifade eden Hasipoğlu, şöyle devam etti:

“50 yıl süren ve başarısızlıkla sonuçlanan müzakereler kaldığı yerden asla devam edemez. Kıbrıs’ta iki ayrı halk ve iki ayrı devlet vardır ve adada ancak iki ayrı egemen eşitliğe dayalı, yan yana yaşayan iki egemen devletle kapsamlı ve kalıcı bir çözüme ulaşılabilir. Rum tarafının tek egemenlik noktasındaki ısrarı, Kıbrıs Türklerinin kendi devletlerinden vazgeçerek Rum devletine dönüşen Kıbrıs Cumhuriyetine entegre olması hayalinden başka bir şey değildir.

Adada iki ayrı devlet vardır ve uluslararası toplum er ya da geç bu gerçeği kabul edecektir. Kıbrıs’ta yeni bir müzakere süreci ancak iki eşit ve egemen devlet modeliyle olabilir. Bizler adada iki devletin varlığını kabul ediyoruz. Bu şekilde Kurultay kararımız vardır. KKTC, bir devletin oluşması için gerekli olan toprağı, yönetimi, yasaması, yürütmesi, yargısı ve halkı gibi tüm unsurlara sahiptir. Kıbrıs meselesi Türklük ve adada yaşayan Türklerin geleceğini ilgilendiren bir meseledir ve bizim için vazgeçilmez olan Türkiye'nin garantörlük hakkıdır. Tek alternatif federasyon diyenler bilmelidir ki; bu söylem Rum tarafına büyük bir konfor ve rahatlık alanı sağlamaktadır. Güney komşumuzda, kendileri ile federasyon temelinde anlaşmaktan başka bir alternatifimizin olmadığı düşüncesi hakim olur. Halbuki biz alternatifsiz değiliz. Siyasal eşitliği kabul etmeyen, bizimle bu adanın yönetimini ve zenginliğini paylaşmak istemeyen Güney komşumuzla çözüme ulaşılabileceğini düşünenler, aslında esas statükoculardır. Zira bir 50 yıl daha aynı BM parametrelerinde bizi masaya hapsetmek isteyenlerdir. Biz ise farklı öneriler ortaya koyduk ve masadan da kaçmıyoruz. Zaten var olan egemenlik hakkımızı kayda geçirip masaya oturalım diyoruz. Artık gerçekçi olalım. CTP de dahil tüm ‘tek alternatif federasyon’ diyenlere çağrımız; Kıbrıs konusunda, bir kez olsun Güney komşumuz gibi tek ses olmayı başarıp, egemen eşitliğe ve eşit uluslararası statüye dayalı yeni siyaset çerçevesinde, Kıbrıs Türk tarafının ortaya koyduğu önerilerle hep beraber sahip çıkıp bunu Kıbrıs Türk halkının yegane iradesi olduğunu  dünyaya ilan edelim.”