Özkurt'a özel af için ilk adım

8 Haziran 2022

A
A

Seçim yasaklarına uymadığı gerekçesiyle hapis cezasına çarptırılan BRTK Müdürü Meyrem Özkurt için Meclis'te özel af çıkartılması için Dilekçe ve Ombudsman Komitesi üyeleri toplantıya çağırıldı. Süreç nasıl işleyecek? İşte tüm ayrıntılar...

ZgotmplZ

Bayrak Radyo Televizyon Kurumu (BRTK) Müdürü Meryem Çavuşoğlu Özkurt, 2020 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçim yasaklarına ve YSK'nın uyarılarına rağmen yayını kesmediği gerekçesiyle, çıkarıldığı mahkeme tarafından 2 ay 20 günlüğüne cezaevine gönderildi.

ÖZEL AF KOMİTEDE

BRTK Müdürü Meyrem Özkurt için avukatı Feyzi Hansel tarafından özel af çıkartılması talebiyle Cumhuriyet Meclisi Dilekçe ve Ombudsman Komitesi'ne sunduğu dilekçe, yarın sabah saat 09.00’da komitede görüşülmesi için komite üyelerini toplantıya çağırıldı.

Hüseyin Çavuş başkanlığındaki komitede, Başkan Vekili Salahi Şahiner ve üyeler Sadık Gardinyanoğlu, Biray Hamzaoğulları, Fırtına Karanfil, Teberrüken Uluçay ve Emrah Yeşilırmak yer alıyor.

YASADAKİ DÜZENLEME

Özel af dilekçeleri, 30/1976 sayılı “Yurttaşların Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Meclisi'ne Dilekçeyle Başvurmaları ve Dilekçelerin İncelenmesi ile Karara Bağlanmasını Düzenleyen Yasa” tahtında hazırlanıyor.

Yasa, “kesinleşmiş cezaların hafifletilmesi veya kaldırılması” hakkında özel af dilekçeleri yapılabileceğini öngörüyor.

Yasaya göre “Bir özel af dilekçesinin Dilekçe Komitesi'nce dikkate alınacak değerde görülmesi halinde, Komite, bir özel af yasa tasarısı hazırlayarak Meclis Başkanlığına sunar. Bu tasarı, Meclis İçtüzüğünün 57. ve 58. maddeleri uyarınca Genel Kurul'da görüşülür.”

Yasada “Özel affın kapsamı ve sonuçlarına” ilişkin olarak ise, “Özel Af Yasasında aksine bir kural olmadıkça, özel af, cezayı ortadan kaldırır veya azaltır. Ancak, Özel Af Yasası hiçbir halde mahkumiyet ve af kapsamı dışındaki sonuçlarını ortadan kaldırmaz” ifadeleri yer alıyor.

NELER OLDU?

2015’te Ada’nın uzun vadeli su ihtiyacının karşılanması için hayata geçirilen Türkiye'den Geçitköy Barajı’na su gönderilmeye başlandı.

2020 yılının Ocak ayında ise denizin altındaki bazı borular patladı. Aynı yılın Ekim ayında ise patlayan borular tamir edilmiş ve yeniden su verilmesi için tören düzenlenmişti. Tören ise Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden dolayı yürürlükte olan ''Seçim Yasakları'na'' denk geldi. Yüksek Seçim Kurulu törenin yapılmamasını isteyerek uyarıda bulundu. Fakat tören seçim yasakları olmasına rağmen yapıldı ve BRT ile 5 özel kanaldan canlı yayınlandı. Törende Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Cumhurbaşikanı adayı ve dönemin Başbakanı Ersin Tatar da konuşma yaptı. Ayrıcı bazı bakanlar da tören alanında açıklamalarda bulundu.

O günkü koşullarda kamuoyu Mustafa Akıncı ile Ersin Tatar'ın adaylığı konusunda siyaseten son derece gergindi.

BRT MÜDÜRÜNE HAPİS CEZASI

Bayrak Radyo Televizyon Kurumu (BRTK) Müdürü Meryem Çavuşoğlu Özkurt dün çıkarıldığı mahkeme tarafından seçim yasaklarına uymaması gerekçesiyle 2 ay 20 günlüğüne cezaevine gönderildi.

5 ÖZEL KANALA VE KATILIMCILARA  DAVA YOK

Aynı tarihte ve aynı anda yayın yapan Kıbrıs TV, Genç TV, Kanal T, Diyalog TV ve Ada TV’nin yöneticilerine söz konusu nedenle dava okunmadı.

Ayrıca seçim yasaklarına rağmen törene katılan siyasilere, bir dava okunmadığı gibi ceza da verilmedi.

AVUKATI AÇIKLAMA YAPI

Özkurt’un Avukatı Feyzi Hansel, konuyla ilgi konuyla ilgili yazılı açıklama yaparak verilen cezanın, kabul edilemez derecede fahiş ve yüksek olduğunu belirterek, “Kuşkusuz, bu ceza aleyhinde bir istinaf dosyalamak durumunda kalacağız” ifadelerine yer verdi.

Tören programını yayınlayan diğer kuruluşlarla ilgili herhangi bir soruşturma açılmadığını hatırlatan Hansel, “Verilen hapis cezasının, böylesi bir meselede bir ilk olduğu ve emsali bulunmadığı kanaatimi paylaşmak zorundayım” dedi.

 Hansel açıklamasının devamında şunları söyledi:

ŞİKAYETÇİ, YARGILAYAN, DENETLEYEN AYNI YER!

Bir hukukçu olarak gözüme çarpan bir diğer husususu da bir kez daha vurgulamak ve tenkit etmek isterim.

Müvekkilimin hapis cezasına çarptırılmasına imkan veren süreç Yüksek Seçim Kurulu’nun şikayeti ile başlamıştı. Yüksek Seçim Kurulu, Yüksek Mahkeme’nin beş üyesinden oluşuyor. Müvekkilimi yargılayan merci olan mahkeme ise, yargısal denetim bakımından Yüksek Mahkeme’ye bağlı bir mercidir. Şimdi ise, ceza kararının istinafına bakacak olan Yargıtay Mahkemesi ise Yüksek Mahkeme’nin üç üyesinden oluşmaktadır. Bu noktada, şikayet eden de, yargılayan da, kararı denetleyecek olan da sanki aynı yermiş gibi bir görüntü bulunmaktadır. Her ne kadar, mahkemelerimize de yargımızı da güvenimiz sonsuz olsa da, şekil olarak bu görüntü çok rahatsız edicidir.

 

 

 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR


Yorum Yap

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.

Tüm Yorumlar