Özersay'dan limanlar için "ikinci Ercan" uyarısı

Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı’nın limanların özelleştirilmesi konusundaki açıklamasını eleştirdi.

Erhan Arıklı, yıllardır yatırım yapılmayan ve durumlarının kötü olduğunu söylediği KKTC limanlarının özelleştirilmesi amacıyla çalışmalara başladıklarını bildirmişti.

İkinci bir Ercan ihalesi keşmekeşini ülkenin kaldıramayacağını söyleyen Özersay,  devletin gelecek 10-20 yılı bağlayacak şekilde uzun vadeli taahhüt altına sokulmasının tehlikeli olduğunu belirtti.

Hükümeti sonradan telafisi mümkün olmayan zararlar vermeme konusunda uyaran Özersay, “Geçen her gün kurumların guduru yönetilmesi ve elden çıkarılmasının sonradan telafisi mümkün olmayacak.” dedi.

Özersay yazılı açıklamasında “Gayrimeşru hükümetin Ulaştırma Bakanı dün ‘Limanlar acil olarak özelleştirilmeli’ demiş. Bu ay hayat pahalılığı artışlı kamu maaşlarının ödemesi için kaynak belediyelere aktarılacak paradan alınarak yaratılmıştı. Öyle anlaşılıyor ki gelecek aylarda maaş ödeyebilmek için kaynak yaratma düşüncesiyle özelleştirme akla gelmiş! 10 yıl önce Ercan havalimanı özelleştirilirken ilk adımda 100 milyon Euro’luk çek alınmış ve iddiaya göre 13. Maaş ödemesi için kullanılmıştı. Şimdi de deniz limanlarında Ercan havalimanındaki gibi yeni bir yılan hikayesi yaratabilecekleri endişesini taşıyoruz.” ifadesini kullandı.

Limanların kamu-özel ortaklığı modeliyle çağdaş hizmet verir noktaya dönüştürülebileceğini, kendileri  de görevdeyken bunun tüm hazırlıklarını dikkatlice yaptıklarını kaydeden  Özersay, “Acil olarak özelleştirilmeli" söyleminin endişe verici olduğunu ifade etti ve görüşlerini şu şekilde açıklandı:

“Geçmiş kötü tecrübe hatırlanınca ‘Acil olarak özelleştirilmeli’ ifadesi endişe vericidir. Bu kez limanlarda yılan hikayesine dönen ikinci bir Ercan ihalesi keşmekeşini bu ülke kaldırmaz. Hele de özelleştirecek olan kamu tarafı acilen özelleştirilmeli diyorsa! ‘Çok ihtiyacım var, mecburum, acilen özelleştireceğim’ dediğinizde o kamu-özel ortaklığının kamunun ve halkın yararına sonuçlanma ihtimali epeyce bir azalır. Meşruiyet sorunu, temsiliyet sorunu olan böyle bir hükümetin gelecek 10-20 yılı bağlayacak şekilde devleti uzun vadeli taahhüt altına sokması çok tehlikelidir. Bu gayrimeşru hükümetin devamı sonradan telafisi mümkün olmayan zararlar verecek derken kastımız tam da bu türden gelişmelerdir. Uyarıyoruz: Geçen her gün kurumların guduru yönetilmesi ve elden çıkarılmasının sonradan telafisi mümkün olmayacak!”