Önce zehirledi, sonra üzerine beton döktü: Maraşlı'nın mahkumiyeti neden 32 yıla yükseldi?

Cesedi öldürüldükten birkaç gün sonra Yeniboğaziçi’nde bulunan Ahmet Aybak cinayeti, o dönemde ülkede infial yaratmıştı. Aybak’ın zehirlenerek öldürüldüğü, üzerine beton dökülerek de gömüldüğü ortaya çıkmıştı. Aybak’ı öldürdüğü tespit edilen İbrahim Maraşlı ise uzun bir yargılama sürecinin ardından 25 yıl hapse mahkûm edilmişti.  Davada yardım ve yataklıktan (fer-i fail) suçundan ise Mustafa İlhan Tuncay ise 3 yıl hapis cezası almıştı.

KKTC Başsavcılığı, alt mahkemenin Maraşlı ve Tuncay’ın “taammüden adam öldürme” suçundan mahkûm etmemekle hatalı olduğunu, cezanın alenen az olduğuna ilişkin istinaf dosyalamıştı. İstinaf Mahkemesi, KKTC Başsavcılığı’nın İbrahim Maraşlı ile ilgili dosyaladığı istinafı kabul ederken, Tuncay’la ilgili alt mahkemenin kararını onadı.

CEZASI 32 YILA YÜKSELTİLDİ…

İstinaf kararı dün, Yargıtay Ceza olarak oturum yapan Gülden Çiftçioğlu’nun başkanlığında, Bertan Özerdağ ve Beril Çağdal’dan oluşan Yüksek Mahkeme heyetinin huzurunda görüşüldü ve heyet sanık İbrahim Maraşlı’yı “taammüden adam öldürme” suçundan mahkûm edip, alt mahkemenin verdiği 25 yıl hapis cezasını iptal etti. Sanığın cezasını 32 yıla yükseltirken, sanık Mustafa İlhan Tuncay'ın ise alt mahkeme tarafından almış olduğu cezayı onadı.

AYBAK NASIL ÖLDÜRÜLDÜ?

Yeniboğaziçi’nde 21 Ocak 2014 tarihinde Crystal Rocks ile Marinero Restoran arasındaki ormanlık alanda ayrelli toplamaya giden Ertunç Tosun ormanlık alanda çukura gömülü bir ceset bulmasının ardından polise haber verdi.

Adli Tıp Uzmanı İdris Deniz’in talimatları ile ceset çukurdan çıkarılırken, cesedin çukura gömülmesinin ardından üzerine çimento döküldüğünü tespit etti. Böylece olayın cinayet olduğu ortaya çıktı. Polis, Aybak’ın cebinden çıkan cep telefonu ve otel anahtarı sayesinde kısa sürede ise cinayet faillerine ulaşıldı.

TATLISINA ZEHİR ENJEKTE ETTİ…

Yapılan geniş çaplı soruşturma çerçevesinde cesedin bulunmasından yaklaşık 10 gün sonra planlayarak adam öldürmek kastı ile Ahmet Aybak’a zehir enjekte edilen; profiterolü yedirip öldürmek ve metomil türü zehir içeren enjektörleri Aybak’ın boynuna saplayıp öldürdükten sonra çukura gömmek suçlaması ile sanık Mustafa İlhan Tuncay evinde; sanık İbrahim Maraşlı ise tüm mal varlığını ailesinin üzerine devrederek Güney Kıbrıs’tan İngiltere’ye kaçma planını gerçekleştirmek üzereyken Akyar Kara Giriş Kapısı’nda tespit edilerek tutuklandı.

Sanıklar 3 ay boyunca soruşturma maksatlı Mağusa Polis Müdürlüğü’nde tutuklu kalırken, davanın İlk tahkikat duruşması ise 6 ay boyunca devam etti.

Sanıklar haklarındaki suçlamaları kabul etmemeleri üzerine cinayet davasında duruşmaları yapıldı. Sanık İbrahim Maraşlı ile Mustafa İlhan Tuncay’ın cinayetten yaklaşık 3 yıl sonra mahkûmiyet kararları okundu.

BOYNUNDA İĞNE İZİ TESPİT EDİLDİ

Duruşmalarda, Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi’ne toplam 265 emare sunulurken, dava ile ilgili toplam 82 tanık dinlendi.

Sanıklar hakkındaki davanın kararı 27 Ağustos 2016’da Mağusa Ağır Ceza Mahkeme Başkanı Duriye Elkıran okudu.

Uzmanlar mahkemede, Aybak’ın cesedi üzerindeki sinek, böcek, larva ve kurtçuklarda yapılan incelemelerde zehirlenerek öldürüldüğünün gösterdiğini bildirdi.

Mahkeme Başkanı Elkıran, müdafaa tanıklarının cesedin yerinin değiştirildiği yönünde bir iddiada bulunduğunu kaydetti. Başkan Elkıran, tanık olarak dinletilen uzmanların her birinin kendi alanında değerli bilim insanları olduğunu kaydederken, hiçbirinin cesedin çıkarıldığı anda olay yerinde bulunmadığını vurguladı ve savunmanın bu iddialarını kabul etmedi.

Cesedin çıkarılmasında olay yerinde bulunan Adli Tıp Uzmanı İdris Deniz’in ceset ve olay yerindeki incelemeleri ile raporlarını güvenilir bulduklarını belirten Elkıran, Aybak’ın cesedinin boynunda tespit edilen izin Dr. İdris Deniz’in raporunda sunduğu gibi pikür izi olduğu ve bu izin Aybak’ın boynuna enjektörle zehir enjekte edilmesi sonucu oluşturulduğu dolayısı ile Aybak’ın zehirlenerek öldürüldüğü yönünde bulgu yaptı.

İFADELER ÖRTÜŞMEDİ…

Mahkemeye emare olarak aktarılan telefon dökümlerinden Ahmet Aybak’ın en son 27 Aralık tarihinde saat 17:37 sıralarında telefon görüşmesi yaptığını bu saatten sonra gelen aramalara cevap vermeyerek Aybak’tan hiçbir şekilde haber alınamadığını belirten Ağır Ceza Mahkeme Başkanı Duriye Elkıran, huzurundaki emare ve beyanlar ışığında Aybak’ın ölüm tarihinin 27 Aralık 2013 olduğu hususunda bulgu yaptı.

Sanık Maraşlı’nın tutuklanmasının ardından evinde ve evinin önündeki çöpte yapılan aramada bulunan yüzük ile ilgili sanığın çöpün kime ait olduğunu bilmediği yönündeki beyanın, eşinin sorgusu sırasında verdiği cevapla örtüşmediğini belirten Elkıran, sanık Maraşlı’nın eşinin mahkemede ifade verdiği sırada çöpte bulunan üzerinde “Adanalı 01” yazılı yüzüğün eşine ait olduğunu beyan ettiğini ancak poliste verdiği ilk ifadesinde ise yüzüğü daha önce hiç görmediğini söylediğini kaydetti. Sanık Maraşlı’nın eşinin ifadeleri arasında çelişki olduğunu belirten Elkıran, eşinin sanık Maraşlı’yı korumak istediğinin açık olduğu hususunda bulgu yaptı.

ALDI, ÖLDÜRDÜ, GÖMDÜLER

Aktarılan olgu emare ve beyanlar çerçevesinde sanık Maraşlı’nın İddianamede olduğu gibi Aybak’ı profiterol tatlısı ile zehirlediğini İddia Makamı’nın makul şüpheden ari ispatlayamadığını belirten başkan Elkıran, sanık Maraşlı’nın 27 Aralık 2013 tarihinde Ahmet Aybak ile telefonda konuşup daha sona CJ 212 plakalı aracı ile Aybak’ı alarak olay yerine götürdüğünü, içerisinde metomil bulunan enjektörle zehirlediğini ve bu sırada sanık Mustafa İlhan Tuncay’ın da olay yerinde bulunduğu konusunda bulgu yaptı.

PLANLI CİNAYET İSPATLANAMAMIŞTI…

Elkıran, sanıkların, “taammüden adam öldürme” unsurlarının ispatlanamaması nedeni bu suçundan beraat ettiklerini açıkladı. Sanık Maraşlı o dönem sadece “adam öldürme” davasından suçlu bulundu.

Sanık Mustafa İlhan Tuncay’ın Aybak’ın öldürülmesi olayında fiili iştirakının bulunmadığını belirten Elkıran, Tuncay’ın “Adam öldürme” davasından da beraat ettiğini açıkladı.

Elkıran sanık Tuncay’ın çukurun açılmasında ve cesedin taşınmasında yardım ettiği hususunda bulguya vararak sanık Tuncay’ın aleyhine karar sırasında getirilen “Fer-i Fail” yani “Yardım ve Yataklık” davasından suçlu bulunup mahkum edildiğini açıkladı. 2016’daki mahkûmiyet kararında Maraşlı’ya 25 yıl, Tuncay’a ise 3 yıl hapis cezası verildi.

İSTİNAF PLANLI CİNAYETİ DE EKLEDİ

Dün karara bağlanan istinaf mahkemesi 6 yıl aradan sonra “taammüden adam öldürme” suçunu da ekleyerek Maraşlı’nın mahkumiyetini 25 yıldan 32 yıla çıkardı.