Evrakta sahteleme yapan direktöre 9 yıl gecikmeli ceza: 4 yıl hapis

Kamalı Haber, 23 Ocak 2025

A
A

Sahibi olduğu asansör firmasının, 2007-2009 yılları arasında Çalışma Dairesi'ne sunulacak raporlarında başka bir mühendis yerine imza atan sanığın davası yıllar sonra görüldü. Sanık, 4 yıl hapse mahkum oldu.

ZgotmplZ Kamalı Haber

Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesinde "evrak sahteleme, tedavüle sürme" suçları başlığı altında 45 davadan yargılanan 70 yaşındaki Baltacı Asansör Sanayinin sahibi ve direktörü Ural Baltacı hakkındaki dava karara bağlandı. Sanık, 4 yıl hapse mahkum edildi.

Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin verdiği kararı Kıdemli Yargıç Vedia Berkut Barkın açıkladı.

RAPORDA, ÜLKEDE BULUNMAYAN MÜHENDİSİN İMZASI VAR

Sanığın Çalışma Dairesine asansör işletme izni almak için başvuru yaptığını, Daire tarafından gerekli testleri yapması için Makine Mühendisi Çağlar Yakmaz'ın görevlendirildiğini söyleyen yargıç, sanığın daireye verdiği test evraklarında yapılan incelemede Yakmaz’ın KKTC'de olmadığı halde ilgili test raporlarında imzasının tespit edildiğini ve sahtecilik soruşturması başlatıldığını söyledi.

Yargıç, 2 Kasım 2007 ile 13 Ekim 2009 tarihleri arasında Baltacı&Po Ltd. tarafından daireye ibraz edilen tetkik test raporlarının asıllarının tümünün incelendiğini; sanığın kendi imzası yanında, makine mühendisi Çağlar Yakmaz'ın da imzasını atarak sahtelediği bu belgeleri Çalışma Dairesine verdiğini ve aynı zamanda başkasının kimliğine bürünme suçlarını da işlediğinin tespit edildiğini açıkladı. 

"BU SUÇU BİRÇOK KEZ İŞLEDİ"

Yargıç, sanığın takriben iki yıl boyunca birçok kez bu suçları işlemesinin oldukça vahim bir durum olduğunu, bu hususun sanık aleyhine dikkate alındığını belirtti.

Yargıç, sanık avukatının, sanığa ilişkin şunları dediğini söyledi:

KKTC'de asansör üreten tek yerli firmanın sahibi olduğunu, elektrik mühendisi olan sanığın üniversitede okuduğu dönemlerde mekanik dersleri de almış olduğunu, asansörle ilgili her şeyi A'dan Z'ye bildiğini ve "Ben bu işi bilirim, yerine getirebilirim" şeklinde kendisine duyduğu güven sebebiyle ve iyi niyetli bir şekilde, Çağlar Yakmaz'ın rahatsızlığı nedeniyle 2007'de Türkiye'ye tedaviye gitmesi sonrası, asansörlerle ilgili Çalışma Dairesine ibraz edilecek test raporlarına, kendi imzası ile beraber Çağlar Yakmaz'ın adına da imza attığını aktardı.

"AVUKAT, İŞLEMİN HAYATİ RİSKİN AZALDIĞI İZİN YENİLEME AŞAMASINDA YAPILDIĞINI AKTARDI"

Yargıç, “Sanık avukatı asansörün insan hayatını tehlikeye atabilecek bir araç olduğunu teslim etmekle beraber, sahtelemenin asansörlerin ilk izin sürecinde olmadığını, artık hayati risklerin azaldığı izinlerin yenilenmesi aşamasında yapıldığını ve bu aşamada yapılan testlerin sadece gözle yapılan testler olduğunu ihtilafsız olarak mahkemeye aktarmıştır.” dedi. 

"BAHSE KONU OLAN, KAMUYA AÇIK HERKESİN KULLANDIĞI ASANSÖRLER"

Sahteleme yapılan evraklara ilişkin asansörlerin; hastane, hotel, banka, işyerleri ve ikametgahların asansörleri olduğunu, birçok asansörün kamuya açık herkes tarafından kullanılabilen asansörler olduğunu söyleyen yargıç, bu bağlamda sanığın işlemiş olduğu suçun kamuyu oldukça yakından ilgilendirdiğinin görüldüğünü söyledi. 

"VAHİM BİR SUÇ"

Yargıç Barkın kararına şöyle devam etti:

“Sanığın işlemiş olduğu suç vahim bir suçtur. Kendisine çok güven duyması sebebiyle makine mühendisi yerine de imza atarak resmi belge sahtelemesi ve Çalışma Dairesine sunmak suretiyle tedavüle surmuş olması ve bunu iki yıl boyunca defaen yapması, işlediği suçların vahametini gözler önüne sermektedir.
Bu tür suçların kamu menfaatini oldukça yakından ilgilendirmesi sebebiyle ceza takdirinde kamu menfaatinin ön planda tutulması gerekmektedir.”

"DAVADAKİ GECİKMEDEN, SANIK BELİRSİZ BEKLEYİŞTE KALDI"

Yargıç, sanığın suç işlediği tarihlerin 2007 - 2009 yıllarına tekabül ettiğini, davanın 2019 yılında ikame edildiğini, sanığın 2010 yılında suçunu itiraf ettiğini, bu noktada davalardaki gecikmenin PGM'deki uzman yokluğundan kaynaklandığını belirterek, ”Sanıktan kaynaklanmayan bu kadar uzun yani 9 yıllık bir gecikmenin hoşgörüyle karşılanması mümkün değildir. Sanık bu kadar uzun bir süre sürekli olarak belirsizlik ve bekleyiş içerisinde kalmış, uzun bir süre omuzlarında bu yükü taşımıştır. Ayrıca sanık bu sürede yaşlanmış ve sağlık problemleri olan bir kişi olmuştur. Dolayısıyla sanığın davasının mahkeme huzuruna getirilme aşamasındaki bu çok ciddi gecikme, sanığa ceza takdir ederken tarafımızdan sanık lehine ağırlık verecek bir biçimde dikkate alınmıştır.” dedi.

ALEYHİNDE VE LEHİNDEKİ HUSUSLAR DEĞERLENDİRİLDİ, 4 YIL HAPİS VERİLDİ

Yargıç, Sanığın lehine olan hususları lehine, aleyhine olan hususları aleyhine dikkate aldıklarını, sanığın mahkûm olduğu suçların ciddiyetini, sahtekarlık suçlarının yaygın oluşunu, suçlar için öngörülen azami cezayı ve bu tür suçların kamu menfaatini yakından ilgilendirdiğini ve bu yönde kamu yararının korunması gerektiğine dair ilkeleri birlikte değerlendirdiklerinde, hürriyeti bağlayıcı ceza vermeyi uygun gördüklerini söyledi. Yargıç Barkın,  sanığın mahkum olduğu davalardan 4 yıl hapse mahkum ettiklerini açıkladı.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR


Yorum Yap

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.

Tüm Yorumlar