Ertuğruloğlu'ndan AB'ye "Kıbrıs Türklerinden özür dile" çağrısı

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Türkiye - Kıbrıs Türk Cumhuriyeti İş Birliği Cemiyeti Başkanı Rüşat Aydoğan ile beraberindeki heyeti kabul etti.

Dışişleri Bakanlığı'ndan verilen bilgiye göre, heyet üyelerine, kabulde Kıbrıs konusundaki gelişmelerin dünü ve bugünü hakkında bilgi veren Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, "Rum bağnazlığı nedeniyle 2017’de İsviçre’nin Crans Montana kentinde yapılan Kıbrıs görüşmelerin de sonuçsuz kalmasından sonra, Kıbrıs konusunda yeni bir yola girildiğini söyledi." dedi.

Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, “Dolayısıyla artık federasyon görüşmesi diye bir süreç yoktur, olmayacaktır. Eğer bir müzakere süreci gündeme gelecekse bunun için önce Ada’da iki egemen eşit devletin varlığı kabul edilecek ve masaya iki egemen devlet olarak oturulacaksa oturulacak.” dedi.

“RUMLARLA YENİ BİR ORTAKLIK SÖZ KONUSU DEĞİL”

Kıbrıs sorununu “işgal ve istila” iddiası temeline oturtan Rumlarla yeni bir ortaklığın söz konusu olmadığını vurgulayan Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, “Onlar devlet, biz ise o devletin toplumu muamelesi gördüğümüz sürece, benim iddiam odur ki, asla ve asla Rumlarla yeni bir ortaklık söz konusu olmayacaktır. İki ayrı devlet yan yana, komşu devletler olarak belki iyi komşuluk ilişkileriyle geleceği şekillendireceğiz.” diye konuştu.

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, 2017’den sonra ilk kez, devletin tanınması politikasının gündeme geldiğine değinerek, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türk Devletleri Teşkilatı’nda kendi adı ve bayrağı ile gözlemci üye yapılmasının, tanınmaya giden sürecin başlangıcı olduğunu söyledi.

“AB, KIBRIS KONUSUNDA ALDIĞI KARARLARDAN DOLAYI UTANMALI, KIBRIS TÜRKLERİNDEN ÖZÜR DİLEMELİ”

Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, şöyle konuştu:

“Bizim gücümüz, Anavatanımızın gücü kadardır. Bizim için, Türkiye başka Kıbrıs Türkü başka diye bir dünya yoktur. Böyle bir şey olamaz. Bu coğrafyada Türk ulusunun mensuplarıyız. Kıbrıs Türkü, Anavatansız bir yere gidemeyeceğini, gitmemesi gerektiğini çok iyi biliyor. Bunun bir örneği de Avrupa Birliği’dir. Türkiye’nin içinde olmadığı AB’ye, bizi davet etseler bile, ki devlet olarak etmeyecekler, girmeyeceğiz. Türkiye yoksa bizim orada işimiz, yerimiz yoktur.”

Ertuğruloğlu, Avrupa Birliği’nin Kıbrıs konusunda aldığı kararlardan dolayı utanması ve Kıbrıs Türklerinden özür dilemesi gerektiğini söyledi.

GÜNEY KIBRIS'IN AB ÜYELİĞİ

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Kıbrıs sorununun çözülmemiş olduğu bir safhada, 1 Mayıs 2004 tarihinde Avrupa Birliği (AB) üyesi oldu.

Avrupa Birliği, 24 Nisan 2004 tarihinde yapılan Annan Planı referandumunda Türk tarafının "evet", Güney Kıbrıs'ın "hayır" kararına rağmen, Rum kesimini, "Kıbrıs Cumhuriyeti" olarak 1 Mayıs 2004 tarihinde AB üyeliğine kabul etmişti. Katılım anlaşmasında KKTC topraklarından, “Kıbrıs Cumhuriyeti hükümetinin etkin kontrol uygulamadığı Kıbrıs Cumhuriyeti bölgeleri” olarak söz ediliyor.

Rum tarafının üyeliği, ismini dönemin Fransız Başbakanı Edouard Balladur’dan alan ve 1995’te imzalandıktan sonra genişleme sürecindeki aday ülkelerin uyması için temel prensip kabul edilen “Balladur İstikrar Paktı”nda yer alan “AB'ye üyelik ancak komşularıyla iyi ilişkiler içinde olan ve aralarındaki sınır sorunlarını çözmeyi başaran ülkeler için mümkündür” prensibiyle çelişiyor.