"Çaluda'nın dokunulmazlığını boşuna kaldırmışız"
12 Eylül 2024
Gülşah Sanver Manavoğlu, ülkede çalışma yaşamına ilişkin yaşanan son olaylara ve gündeme taşınan iddialara ilişkin, “Bugün yaşananlara baktığımızda biz ‘Aytaç Çaluda’nın dokunulmazlığını boşuna kaldırmışız’ diye düşünüyorum.” dedi.
9’uncu Dönem Milletvekili Gülşah Sanver Manavoğlu, MYKibris.com Haber Müdürü Ramazan Adnan'ın sunumuyla Ada TV'de ekrana gelen "Masada" programına katılarak, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“KURULTAY NEDENİYLE ADIMLAR ATILMIYOR”
21 Eylül’de yapılacak Ulusal Birlik Partisi (UBP) Olağan Genel Kurulu nedeniyle, ülkede süregelen yanlışlara dur denilemediğini, ancak kurultay sonrası harekete geçilmesi yönünde bir beklentisi olduğunu dile getirdi. Manavoğlu, şunları kaydetti:
“Genel kurula giden Ulusal Birlik Partisi içerisinde yaşanan, pek çok kişinin tasvip etmediği, biraz da ahlaki yönden sıkıntılı durumlar var. Bunların aslında görülüp, düzeltilmesi gerekir. Onların arasındaki bu yarış ülkeyi olumsuz şekilde etkiliyor. Çünkü bu gibi dönemlerde fırsatçılar ve menfaatçiler, ciddi anlamda bunun avantajını kullanmaya kalkarlar ve aslında hiç de doğru olmayan, adil olmayan istekler başlar ve adaylar da bu istekleri sırf kendi makamını garantileyebilsin diye yerine getirmeye çalışır. Çoğunlukla da eğer hükümetteyse bu parti ve parti başkanı adaysa, bu parti başkanı hükümet imkanlarını kullanarak pek çok konuda da açılım yapmaya çalışır. Bu açılımları da yaparken aslında hiç hakkı olmayan, adil olmayan pek çok talebi de gerçekleştirir. Bu da ülkedeki güvensizlik ortamını, hem siyasete olan güvensizlik ortamını, hem de ülkenin ve devletin kendisine olan güven ortamını ciddi anlamda yaralar. Buna dikkat edilmesi gerekir bu gibi durumlarda ancak bunlar dümdüz gidiyorlar. Yanlış olan bence o.
Bugünlerde hükümette olanların bakış açısıyla bir lale devrinde olabilirler, ama bu lale devri eninde sonunda kendi ayaklarının altından kayacak. Yapılan pek çok yanlışı şu an ciddi anlamda halı altına süpürmektedirler, bu hem ülkeye hem onlara zarar verir. Bu durumun bir şekilde belki kurultaydan sonra görülebileceği noktasında benim biraz ümidim var. Adım atılmamasının ve şu anda hiçbir şey yapılmamasının tek sebebinin ben kurultayla alakalı olduğunu, bu yolda giderken dengeleri bozmamaları ve desteği kaybetmemeleri olarak görüyorum, özellikle hükümet kanadında olan Ünal Üstel’in. Hasan Taçoy’un nezdinde ne durumdadır onu bilemiyorum. Özellikle çalışma hayatı konusunda esas konuşması gereken Taçoy niye konuşmuyor, çünkü o da dengeleri bozmak istemiyor. Yani Ünal Bey de kazansa Hasan Bey de kazansa, ben özellikle bu konularda adım atılacağını düşünüyorum kurultaydan sonra.”
“ÇALUDA’NIN DOKUNULMAZLIĞINI BOŞUNA KALDIRDIK”
Ülkedeki yabancıların çalışma izinleri konusunda gündeme taşınan usulsüzlük iddialarına da değinen Gülşah Sanver Manavoğlu, bugün yaşananlara bakıldığında eski UBP Milletvekili Aytaç Çaluda’nın dokunulmazlığının boşuna kaldırıldığını söyledi.
Çaluda’nın dokunulmazlığı, 2009-2013 yılları arasında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Özel Kalem Müdürlüğü görevini yerine getirdiği esnada tüzüğe aykırı işlem yaptığı gerekçesiyle “görevi kötüye kullanma” suçundan 22 Ekim 2018 tarihinde kaldırılmıştı.
9’uncu Dönem Milletvekili Gülşah Sanver Manavoğlu, konuyla ilgili şunları söyledi:
“Geçmişten bir örnek vereceğim size, özellikle çalışma hayatıyla ilgili yaşanan son olaylar üzerine. Biz Meclis’e girdiğimizde Dokunulmazlık Komitesi oluşturmuştuk, başkanı da bendim ve neyi araştırıyorduk; Sayın Aytaç Çaluda’nın özel kalem müdürüyken Çalışma Bakanlığı’ndaki, yasaya uygun olmayan, yasaya aykırı işlemleri yaptırma noktasında vermiş olduğu emirleri, yazıları ve orada bir suç unsuru olduğunu…
Gerçekten şunu söylemek isterim artık; bugün yaşananlara baktığımızda biz ‘Çaluda’nın dokunulmazlığını boşuna kaldırmışız’ diye düşünüyorum. Bugün yaşananlar, o gün konuştuğumuz o dosyadaki olayların katbekat üstünde, birçok kişiye maddi menfaat sağlayan, birçok kişinin köle olarak buraya getirilip, üzerlerinden paraları alınarak işletilmesine sebep olan bir durum var ortada ve korkunçtur. Bizim o zaman konuştuğumuz o yanlışlarda hiçbir maddi, ortada dönen para yoktu. Bir tek işte cezası varsaydı, devlete ödemediği cezayı hesaplamıştık mesela o dönemde. Yani üzücüdür nereden nereye geldi şu anda bu yapı.
Yürütme uygulanmadığı için ülkede bu rezillikler yaşanıyor. Meclis bu ülke faydasına da yasa yapıyor, bakanlıklara gönderiliyor ama bakanlıklar da çeşitli sebepleri bularak, bunun üstünden geçiyor, sonra pek çok konuda yapılan gayri yasallık meşrulaştırılmaya çalışılıyor. Neymiş insaniymiş. Geri planda sen, o gün için insani niyetlerle yapılmış olabilir ama bu anlayış normalleştirildiğinde bugün gelmiş olduğumuz noktayı hepimiz görüyoruz. Binlerce euro onlarca insan arasında paylaşılıyor ve bu insanlar bu ülkeye getirilip böyle çöp torbası gibi atılıyorlar. Bu insanların çektiği cefa onların yanına kalıyor. Bu dram bu insanlara yaşatılıyor ve bu bizim ülkemizdeki aracılar ve çalışma izinleri yapısı yüzünden yaşatılıyor. Ama arada ciddi anlamda bir para var aslında bölüşülen.”
“TEKLİF GELİRSE DÜŞÜNÜRÜM AMA…”
9’uncu Dönem Milletvekili Gülşah Sanver Manavoğlu, olası bir seçim öncesi milletvekilliği teklifi alması durumunda nasıl bir pozisyon alacağı sorusunu da yanıt verdi. Sanver Manavoğlu, şunları söyledi:
“Bir teklif gelirse değerlendirme yaparsın ama bunu kendi siyasi itibarını nereye götüreceğin noktasında bir hesaplarsın ona göre bir adım atarsın. Ben gireyim, kapağı atayım Meclis’e de, milletvekili olarak kalayım, kendi partimde de güçlü bir parti olsun içinde oyalanayım ama pek çok konuda da düşündüğümün tersine onay vereyim, yapamam. Ben siyasete oynamak için değil, siyasette bir şey üretmek için girmeyi tercih eden bir kişiyim. Bir şeyi üreteceğime inanırsam bir yapıda, o yapının içerisinde bulunurum diye düşünürüm, ama tabii ki bunu çok iyi değerlendirmek gerekir önümüzdeki günlerde öyle bir şey olursa.”
“RUMLARDAN ÇOK TÜRKLER ALACAĞI VAR”
Programda Kıbrıs konusuna da değinen Gülşah Sanver Manavoğlu, Rumlar’la mallar meselesi bağlamında asıl konuşulması gerekenin Kıbrıs Türklerinin ortak cumhuriyetin tek taraflı kullanımı nedeniyle alacağı tazminat olması gerektiğini vurguladı.
Manavoğlu, şunları kaydetti:
“Gerek tazminat bağlamında gerekse Rum kesiminin Kıbrıs Cumhuriyeti'ni kendi başına kullanıp bizim haklarımızı da kullanmasıyla, aslında Türklerin çok alacağı var. Rumlar hep böyle alacaklı gibi konuşuyor ama bana sorarsanız Türkler daha alacaklıdır.
‘Sen Kıbrıs Cumhuriyeti'ni, bana da ait olan Kıbrıs Cumhuriyeti'nin adını aldın, onun bütün avantajlarını bütün dünyada kullandın, bütün dünyadan para aldın ama bana kuruş koklatmadın.’ Öyle bakmak lazım. Esas tazminat aslında bana sorarsanız ve konuşulması gereken konu budur. Bunu hiç kimse konuşmuyor. Benim hakkım olan paraları, benim ortağı olduğu Kıbrıs Cumhuriyeti olarak sen alıyorsun ama bana onunla alakalı tek bir kuruş yatırım, aktarım yapmıyorsun.”
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Bizi Facebook'ta takip edin!
mykibris.com'u Facebook üzerinden takip edin, son paylaşımlardan haberdar olun.
Yorum Yap
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.
Tüm Yorumlar