Üstel'e yanıt veren Atun ciddi suçlamalarda bulundu

17 Eylül 2022

Güncelleme: 17 Eylül 2022

A
A

Yakıt krizi nedeniyle kendisini suçlayan Başbakan Üstel'e yanıt veren eski Maliye Bakanı Atun, ülkenin elektriksiz kalmasında etken olan tercihlerin Ünal Üstel'e ait olduğunu ileri sürdü, ihale süreçlerine ilişkin ciddi ithamlarda bulundu.

ZgotmplZ

Haber Merkezi

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Gazimağusa Milletvekili, eski Maliye Bakanı Sunat Atun, Başbakan Ünal Üstel’in suçlamalarına yanıt verdi.

Yazılı açıklama yapan Sunat Atun, Başbakan Ünal Üstel’in dünkü basın toplantısında temmuzda yaşanan elektrik sıkıntısı ve yüksek fiyata yakıt alımı konusunda yaptığı açıklamalar nedeniyle açıklama yapma gereği duyduğunu kaydetti.

Atun, “Ülkemizin Temmuz ayı başında elektriksiz kalmasında etken olan tercihler kesinlikle bana ait değildir. Bu açıklamayı sadece ve sadece Sayın Başbakan’ın açıklamaları üzerine halkımızın, çok değerli partililerimizin kafalarında oluşabilecek yanlış izlenimleri önlemek, gerçeklerin bilinmesi adına yapıyorum.” dedi.

"BAŞBAKAN İSTESEYDİ BANA ULAŞABİLİRDİ"

Atun, Temmuz’da yakıt alımıyla ilgili gelişmeleri şöyle anlattı:

“Başbakanın yeni başbakan olduğu tarih 12 Mayıs 2022 tarihidir. Benim yurt dışına çıktığım tarih ise 1 Temmuz 2022 idi. Bu süre içinde kendisi ile yakıt alımı konusunda konuşmalarımız oldu.

Ama bir kez daha anımsadık ki, hafıza-i beşer, nisyanla malulmuş. Yurt dışında olduğum sürede telefonlarım kapalı değildi. Rahatlıkla ispat edebilirim ki yurt dışındayken beni arayan bazı üst düzey kişilerle görüşmeler de yaptım. Dolayısı ile Sayın Başbakan isteseydi bana ulaşabilirdi.

"BAŞBAKAN HER ŞEYDEN HABERDARDI"

Anımsanacağı gibi, yürürlükte olan son ihaleye göre yüklenici son yakıt tankerinin 20 Haziran 2022 tarihinde geleceğini ifade etmiş, buna rağmen bu tarih geçtikten sonra gemi bağlantısı yapamadığını ve artık sevkiyat yapamayacağını Kıb-Tek’e bildirmişti.

Kıb-Tek de bunun üzerine temasta olduğu Türkiye Cumhuriyeti devleti kuruluşu olan TPIC’le bağlantı yapmaya çalışmaktaydı. Bu çalışmaların her aşamasından Sn. Başbakan haberdar idi.

Haziran ayının son haftasına denk gelen bir gün, tüm ülkenin yaşamını etkileyen bu konuyu Sn. Cumhurbaşkanına aktarmak üzere öğlen saatlerinde Cumhurbaşkanlığı ofisine gittim. Sn. Büyükelçi’nin de tesadüfen bulunduğu ortamda durumu anlattım.

Yine ayni ortamda, TC Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sn. Dönmez’i de telefonda arayarak, zor bir durum içerisine girmek üzere olduğumuzu ilettim.

Sn. Bakan bana konunun üzerinde ciddiyetle çalıştıklarını, Malta’da yüzde 1 kükürt içeren fuel oil yüklemek üzere çalışma yapıldığını, geminin yükleme limanına varması, dolumun yapılması ve adaya gelişin 6-8 gün süreceğini, bu esnada ülkemizin yakıtsız kalmaması için de yüzde 3 kükürt oranlı fuel oilin 2021 yılında olduğu gibi kara tankerleri ile taşınarak yaşanabilecek sıkıntının önlenebileceğini ifade etti. TPIC’in teklifi gemi navlunu + $5 (beş dolar) idi.

Bu gelişme üzerine, Sn Cumhurbaşkanı Tatar, hemen Sn. Başbakan Ünal Üstel’i arayarak gelişmeden haberdar etti ve ülkenin karanlıkta kalmaması için en gerçekçi çözümün bu olduğunu belirtti.

"YAKITI BAŞBAKAN İSTEMEDİ"

Ancak Sn. Başbakan bir yıl önce içinde yer aldığı hükümetin onayladığı yüzde 3 kükürt oranı ile yakıt alınmasını, bu kez  yaşanabilecek kriz kendisine ifade edilmesine rağmen 'yasalara aykırı iddiası' ile reddetti. Oysa yasal bir aykırılık söz konusu değildir.

BİR FİRMANIN TEMSİLCİSİ...

Ayni gün bakanlığa döndüğüm zaman, Kıb-Tek’in o dönemki Yönetim Kurulu Başkanı Sn. Hasan Akyiğit, yanında bugün başrollerde olan bir firmanın temsilcisi olduğunu ileri süren bir beyefendi ile geldi. Firma yetkilisi bugün daha iyi anlamlandırdığım çok ilginç bazı şeyler söyledi ama ben dikkate almadım.

Bizim gündemimizde TPIC’den alım yapmak için Türkiye –KKTC devletlerinin iki bakanlığı arasında prensip anlaşması varken ve hale hazırda devletten devlete alım yapılabilmesi için kanun gücünde kararnamenin yürürlüğe geçmişken, bir özel firmadan, bahsedilen boyutlarda alım yapılması kabul edilebilir değildi. Dolayısıyla ben TPIC’den bağlantı yapılması yönünde ısrarcı oldum.

"NE OLDUYSA BEN YOKKEN OLDU"

Ama sonra ne olduysa oldu ve yokluğumda yönetim kurulu üyeleri değiştirilerek TPIC yerine başka firmalardan pahalı alımlar yapıldı. Çok ilginçtir; son zamanlarda yaşananlar o beni ziyaret eden beyefendinin o gün söylediklerini doğrular nitelikte oldu.”

İSTİFA NEDENİ...
"TEKLİFLERİ TOPLAYIP KAZANANI BELİRLEYEN KIB-TEK DEĞİL BAŞBAKANLIK MÜSTEŞARI"
"TPIC'E TEKLİF DAVETİ ULAŞTIRILMADI"

İstifa gerekçelerinden birinin de teklif değerlendirme sürecinde yaşananlar olduğunu belirten Atun, “İstifa gerekçelerimde esasları teşkil eden nedenlerden birisi de, Kıb-Tek’in akaryakıt alımı için teklif daveti yapması ancak Kıb-Tek yönetiminin teklifleri değerlendireceği yerde Başbakanlık müsteşarlığının teklifleri toplayıp kazananı belirlemesidir. Bana göre neden böyle yapıldığı üzerinde durulmalıdır. Halkımız bu noktada bilmelidir ki, o dönem adı geçen teklif daveti TPIC’e ulaştırılmamış ve bu şekilde TPIC teklif süreci dışında kalmıştır. Bunu tekliflerin açıldığı günün akşamı bizzat TPIC Genel Müdürü’nden öğrendim. Neden teklif vermediklerini sorduğum TPIC Genel Müdürü, kendilerine çağrı gelmediğini ve konudan habersiz olduklarını bana bizzat ifade etmiştir.” dedi.

Sunat Atun, iki dönem kısa sürelerle Maliye Bakanlığı görevinde bulundu.
NELER YAŞANMIŞTI?

Ünal Üstel, 12 Mayıs'ta kurduğu dördüncü UBP-DP-YDP koalisyon hükümetinde Sunat Atun'u Maliye Bakanı olarak atadı.

Atun'un yurt dışında olduğu, haziran sonundan temmuz başına yayılan yakıt krizi sonucu meydana gelen elektrik kesintileri sırasında Maliye Bakanlığı Müsteşarı Cengiz Çoli ile Maliye Bakanlığı, Bakanlık Müdürü Ersan Karataş, Başbakan Ünal Üstel tarafından görevden alındı.

Üstel konuyla ilgili açıklamasında, 7 Temmuz'da gerçekleşen görevden almalara ilişkin, "Ben bu konuda Maliye Bakanımız Sayın Sunat Atun’a ve onun oluşturduğu Kıb-Tek yönetimine güvendim. Sorunun, halkımız daha çok sıkıntı çekmeden çözüme kavuşturulması için hızlı adımlar atılması gerekiyordu." ifadelerini kullandı.

Başbakan Üstel, "sorunlara neden olanlar ve varsa bir ihmalin araştırılması" amacıyla Başbakanlık Denetleme Kurulu’na iki yönlü araştırma yapması için görev verdiğini, Sayıştay Başkanlığı’nın da bu konuda denetçi görevlendirdiğini, aynı zamanda Maliye Teftiş Kurulu’nun da yaşanan süreçle ilgili araştırma yapmasını talep edeceğini açıkladı.

Sunat Atun ise bunun üzerine "Verilemeyecek hesabım yoktur." karşılığını verdi.

25 Temmuz'da Başbakan Üstel bu kez, "görülen lüzum" üzerine Maliye Bakanlığı'na bağlı olan Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu'nu (Kıb-Tek) Başbakanlığa bağlandı

Bu gelişmenin ardından Sunat Atun 26 Temmuz'da istifasını sundu.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR


Yorum Yap

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.

Tüm Yorumlar