UBP beceremiyor: Toplumsal mutabakat hükümeti kurulmalı

Haber Merkezi: M. İrşad Esen

Ülkeyi meşgul eden hükümet içerisindeki kriz Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın hükümetin istifasını kabul etmesiyle son buldu.

UBP - DP-YDP koalisyon hükümeti Maliye Bakanı Sunat Atun'un görevden alarak Cumhurbaşkanı Tatar'dan onaylamasını talep etmişti. Tatar ise zaman isteyerek görevden almamıştı. Bunun üzerine hükümet tepki olarak istifasını sunmuştu.

ÖZERSAY: TOPLUMSAL MUTABAKAT HÜKÜMETİ...

Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, memleketin getirildiği halden üzüntü duyduklarını ve vatandaşlar ciddi ekonomik sıkıntılar yaşarken ülkedeki istikrarsızlığın asıl kaynağının “UBP’nin kendi içindeki istikrarsızlık” olduğunu belirtti.

Özersay, ülkede yaşanan sorunların çözülebilmesinin, bazı konularda gerçekten kararlı ve cesur adımlar atılabilmesinin tek yolunun, meclisteki tüm partilerin dahil olacağı bir “toplumsal mutabakat hükümeti” olduğunu vurguladı.

Özersay yazılı açıklamasında, “Maalesef UBP kabineyi oluşturmayı ve yerine oturtmayı beceremediği gibi değiştirmeyi de beceremedi, hatta istifa etmeyi bile az kalsın beceremiyordu” dedi.

“Devlete gerçekten inanan, bu devlete ve halka gerçekten sahip çıkmak isteyenler ülkeye bunu yapar mı? Devleti yıpratmak için adeta yarışır mı?” diye soran Özersay,  bunun inanılır gibi olmadığını ifade etti.

“ACEMİCE YAZILMIŞ BİR SENARYO”

Özersay yaşananları “acemice yazılmış bir senaryo ve acemice sahnelenen bir oyun” olarak nitelendirdi.

“Hükümetin ve Cumhurbaşkanı’nın devlete, devletin kurumlarına itibar kaybettirdiği” görüşünü  belirten Özersay “Bu bizim için kabul edilemez bir durumdur. Bu şekilde ülke yönetimi olmaz. Yaşananlar, hükümetin üç ortağının arasındaki sıkıntılardan kaynaklı değildir; Ulusal Birlik Partisi’nin, ülkenin ve devletin yönetilemiyor olması sorunuyla karşı karşıyayız. Bunun esas sebebi UBP’nin yönetilemez bir duruma getirilmiş olmasıdır. Net olan şudur; burası bir devletse Başbakan’ın atadığı Bakan, Başbakan’ın sözlerini havada bırakamaz, Başbakan’a ters açıklama yapıp onu küçük düşüremez. Bakan değişikliği şarttı ama görünen o ki; bu noktada ciddi bir irade ortaya koyulamıyor. Şu anda yaşanan bir kurgudur ama günün sonunda ne teamül kaldı ne devlet itibarı” dedi.

“TEK ÇIKIŞ YOLU TOPLUMSAL MUTABAKAT HÜKÜMETİDİR”

Hükümetin ömrünün bittiğini kaydeden, “Bu  saatten sonra ne yamalamayla olur ne de aynı hükümetin yeni bir bakanlar kurulu ile olur” diyen Özersay, yaşananlardan  en fazla zararı vatandaşın gördüğünü söyledi.

Özersay sözlerine şöyle devam etti: 

“Hükümet olmazsa daha iyi yönetileceğiz noktasına getirildik. Öyle bir ekonomik krizin içindeyiz ki, bu sorunların çözülebilmesinin, bazı konularda gerçekten kararlı ve cesur adımlar atılabilmesinin tek yolu meclisteki tüm partilerin dahil olacağı bir toplumsal mutabakat hükümetidir. Onun dışında bir yapı bu ülkedeki yapısal sorunları kolay kolay çözemez, çok daha zor olur çok daha fazla zaman alır. Popülizm yapmadan bazı kemer sıkma politikalarını hayata geçirmemiz gerekiyor. Bunu yapmak istiyorsak önce Cumhurbaşkanı, Başbakan, milletvekilleri, müdürler, müsteşarların tasarruf yapacağı bir süreci başlatıp her sektöre yönelik acil kararlar alınmalıdır. Geniş tabanlı bir mutabakat hükümetini herkes düşünmelidir. Bakanların değişmesiyle aynı hükümet demek, aynı hamam aynı tas anlamı taşıyacaktır”.

NELER YAŞANDI?

Elektrik ile alkollü içeceklere yapılan zam tepkiye neden olmuştu. 

Bunun üzerine Başbakan Sucuoğlu, indirime gidildiğini açıkladı. Fakat bu açıklama bir türlü uygulamaya geçmiyordu. Maliye Bakanı Sunat Atun'un zamların geri alınmasına direndiği konuşuluyordu. Ayrıca Maliye Bakanlığı başta üreticiler olmak üzere bazı kalemlerdeki ödemeleri gerçekleştirmiyordu.

Bu olayların üzerine Ankara'ya Mali İş birliği Protokolü'nü imzalamak için gidildi. Başbakan Sucuoğlu Ankara dönüşünde El-Sen ile eylemlerin sonlanması için bir anlaşma imzaladı. Fakat Kıb-Tek'in bağlı olduğu Maliye Bakanı Sunat Atun anlaşmaya imza atmayarak Faiz Sucuoğlu'nu suçlayan açıklamalar yaptı. 

 2. BAKAN KRİZİ...

Böylelikle UBP-DP-YDP koalisyon hükümetinin Bakanlar Kurulu'nda 2. bir bakan krizi yaşandı.

Başbakan Faiz Sucuoğlu, Maliye Bakanı Sunat Atun'un görevden alınmasını kabul etmeyen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a rest çekti.

Bunun üzerine Başbakan, “ya Maliye Bakanı Atun’un görevden alınması ya da hükümetin istifasının kabul edilmesi” yönünde talepte bulundu.

Koalisyon ortakları YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı ve Demokrat Parti Genel Başkanı Fikri Ataoğlu da Sucuoğlu'na destek verdi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da hükümetin istifasını kabul etti.

2 AY ÖNCE KURULMUŞTU

UBP-DP-YDP hükümeti, 3 Mart’ta Cumhuriyet Meclisi’nde yapılan güven oylaması sonucunda 29’u kabul, 20’si ret oyuyla güven oyunu alarak resmen kurulmuştu.

1. BAKAN KRİZİ: HASİPOĞLU, TAÇOY, ERTUĞRULOĞLU...

Daha 2. haftasını yaşayan Bakanlar Kurulu'nda eski Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu'nun yerine Hasan Taçoy'un getirilmesi, ayrıca Oğuzhan Hasipoğlu'nun Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olması, Türkiye ile yeni bir kriz yaşandığı yönünde yorumlanmıştı.

Tartışmaların ardından 9 Mart tarihinde Oğuzhan Hasipoğlu bakanlık görevinden istifa etmişti. Hasipoğlu’ndan boşalan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı koltuğuna Hasan Taçoy atanmıştı. Taçoy’dan boşalan Dışişleri Bakanlığı'na ise Tahsin Ertuğruloğlu getirilmişti.