Tatar Ankara'da konuştu: Biz Osmanlı'nın devamıyız

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, EkoAvrasya Vakfı tarafından Ankara'da düzenlenen "KKTC'nin Türk Devletler Teşkilatına Kabulü" başlıklı toplantı yemeğinde katılımcılara hitap etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın KKTC'nin sesi olduğunun altını çizen Tatar, "Ambargo ve izolasyon nedeniyle her yerde konuşamıyoruz. Bu bağlamda tecrit, engelleme ve baskı var." dedi.

Tatar, "KKTC'nin ortadan kaldırılması ve tarihten silinmesi, Türkiye ile kadim ve kutsal bağların koparılması ve Türkiye'nin Doğu Akdeniz'den dışlanması gibi girişimlerin başarılı olmaması için sizlerin (Türkiye'nin) desteğine ihtiyacımız var." diye konuştu.

Ersin Tatar, 11 Kasım 2022'de Özbekistan'da KKTC'nin anayasal adıyla Türk Devletleri Teşkilatı'na (TDT) gözlemci üye olarak kabul edilmesiyle yeni kanallar ve kapılar açılacağını belirtti.

KKTC'nin davasının Doğu Akdeniz'de bir Türklük mücadelesi alanı olduğunu kaydeden Tatar, cumhurbaşkanlığı döneminde son 2 yılda yapılan girişimlerin KKTC'nin siyasi zeminini güçlendirdiğine dikkati çekti.

Tatar, iki devlet çözümünü, kuzeyde ve güneyde farklı devletlerin egemen olmasını savunduklarını kaydederek, Türkiye'nin garantörlüğünün devam etmesi ve Türk askerinin caydırıcı bir güç olarak adada kalması gerektiğini ifade etti.

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ile müzakereye tekrar dönülmesine yönelik Tatar, egemenlik ve eşitlik temelinde, KKTC'nin eşit uluslararası statüsünü kabul eden bir anlayışın olması gerektiğine de değindi.

Tatar, özellikle KKTC'nin var olan egemenliğinin kabul edilmesinin gerektiğini vurguladı. Siyasi kapsamda uluslararası tanınmanın biraz geciktiğini aktaran Tatar, baskı ve tehditlerden dolayı bu gecikmenin yaşandığını belirtti.

OSMANLI 350 YIL KIBRIS'I YÖNETTİ

Tatar, GKRY'nin AB üyeliğinin KKTC'ye ve garantör olarak Türkiye'ye sorulmadığına işaret ederek, GKRY'ye göre bütün adanın hükümdarının onlar olduğunu belirtti.

GKRY'nin AB'ye girmesi ve Yunanistan'la taraf olmalarına dair Tatar, bu olayın Kıbrıs'ta yeni bir siyasetinin tetikleyicisi olduğunu ifade etti.

Tatar, Rumların ve Yunanlıların hiçbir zaman Kıbrıs adasını tek başına yönetmediğini vurgulayarak, "Osmanlı Devleti, 350 yıl adaya hükmetti ve biz onların devamıyız." dedi.

Kıbrıs, 1570'te başlayan Osmanlı-Venedik Savaşı'nda Osmanlı İmparatorluğu tarafından fethedilmesinin ardından, 1878'e dek Osmanlı idaresinde kaldı.

TÜRKİYE İLE İLİŞKİLER

Türkiye'nin desteğiyle KKTC'nin İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), TDT, Pakistan ve milli dost ülkelerle ilişkileri geliştirdiğini belirten Tatar, siyasi zeminini güçlendirmeye, kendi halkına gelecek kurgulamaya, Türkiye ile ekonomi başta olmak üzere her alanda bağlantıları güçlendirmeyi hedeflediklerini ifade etti.

Tatar, turizm, yüksek öğrenim ve Türkiye'den aktarılan su projesiyle tarımsal faaliyetler gibi yeni ekonomik alanlara da yoğunlaştıklarını kaydetti.

KKTC'nin Türk dünyasının kopmaz bir parçası olduğuna vurgu yapan Tatar, sarsılmaz bağların daha da güçlenmesi için milli şuurun her alanda sağlanması gerektiğini belirtti.

Tatar, salgın döneminde Türkiye'nin aşı ve sağlık malzemesi sağladığını aktararak, "(KKTC'nin) Bizim yolumuz kuzeyden, Türkiye'den geçer." dedi.