Stefanu'dan MYK'ya özel röportaj: Tatar'a "sözde yeni fikirler ve şartlar öne sürmeyin" mesajı

Geçtiğimiz salı akşamı Cumhuriyetçi Türk Partisi'nin (CTP) düzenlediği 52'nci Kuruluş Yılı Resepsiyonu'nun yabancı konukları arasında AKEL (Emekçi Halkın İlerici Partisi (AKEL) Genel Sekreteri Stefanos Stefanu da vardı.

CTP Yerel Yönetimler Sekreteri Muhittin Tolga Özsağlam'ın eşlik ettiği Stefanu, resepsiyonun başından bitişine kadar salonda kaldı.

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman'la kucaklaşan Stefanu, ana muhalefet lideriyle samimi bir görüntü çizdi.

AKEL Genel Sekreteri, CTP'nin eski genel başkanlarından, 2'nci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'la da bir süre sohbet etti.

Resepsiyonu takip eden MYK Haber ekibinin röportaj talebini de geri çevirmeyen Stefanos Stefanu, tercümanı aracılığıyla, Kıbrıs sorunu, silahlanma, iki devletli çözüm, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın iş birliği önerileri ve Güney Kıbrıs'ta Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis sonrasında oluşacak durum hakkındaki soruları yanıtladı.

Stefanu'nun MYK'ya özel açıklamaları şöyle:

CTP’NİN 52’NCİ KURULUŞ YILI MESAJI 

Cumhuriyetçi Türk Partisi, Kıbrıs Türk toplumunun ilerici yurtsever bir partisidir ve CTP ile AKEL olarak yıllardır süregelen yakın ilişkilerimiz var. Kıbrıs sorununu çözüp, ortak vatanımızı, iki toplumlu iki bölgeli ortak devletimizi Kıbrıslı Rumların ve Kıbrıs Türklerin birlikte yönetebilmelerinin yolunu açma görevi önümüzde var. Dolayısıyla Cumhuriyetçi Türk Partisi'nin 52’nci yıl kutlamasına biz gelmemezlik edemezdik. Çünkü bu kutlama aynı zamanda bizim de kutlamamız.

RUM BAŞKANLIK SEÇİMLERİ, MAVROYANNIS’İN OLASI BAŞKANLIĞI VE KIBRIS SORUNU 

Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik olarak, uluslararası toplumun başta Birleşmiş Milletler olmak üzere, ilgisini yeniden canlandırmak gerekiyor. Bunu izleyen süreç içerisinde de müzakerelerin Crans-Montana'da kesintiye uğradığı yerden ve bugüne kadar iki toplum arasında varılmış olan görüş birlikleri korunarak, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri (Antonio Guterres) tarafından sunulan çerçevede yer alan noktalar ele alınarak, mümkün olan en kısa süre içerisinde Kıbrıs sorununu çözüme ulaştırabilmesi için somut inisiyatifler üstlenilmeli.

ERSİN TATAR’IN İŞ BİRLİĞİ ÖNERİLERİ VE HİDROKARBON KAYNAKLARININ PAYLAŞIMI 

Hidrokarbonlar, Kıbrıs sorununun çözümüne yardımcı olacak bir katalizör olarak değerlendirilmeli diye düşünüyoruz ve bu çerçevede AKEL tarafından da Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'ne sunulmuş kapsamlı bir öneri var. Bu öneri çerçevesinde hidrokarbonlar, toplumlar arası sürtüşme ya da zıtlaşmaya değil, toplumlar arası iş birliğine ve Kıbrıs sorununun mümkün olan en kısa süre içerisinde çözümüne yardımcı olacak. Bunun yanı sıra, (AKEL'in şubat ayında yapılacak başkanlık seçimlerinde destekleme kararı aldığı Rum tarafının eski müzakerecisi) Andreas Mavroyannis'in de fikri, hidrokarbonların gerilim yaratmaya yönelik olarak değil, Kıbrıs sorununun çözümüne hizmet edici amaçla değerlendirilmesi yönündedir.

En kısa zamanda çözüme ulaşılabilmesi için müzakerelerin yeniden başlayabilmesine yönelik olarak mühim olan unsur; bundan sonra tarafların yeni ön koşullar, yeni şartlar ortaya koymamaları ya da sözde yeni fikirler öne sürmemeleri ve tarafların müzakerelerin kaldığı yeniden başlayabilmesinin yolunu engellememeleri ve bunun yolunun açılması gerekiyor diye düşünüyorum.

AKEL’İN SİLAHLANMAYA BAKIŞI 

En mühim olan şey Kıbrıs sorunun çözümü.Bunu başarmamız gerekiyor. Ayrıca (dönemin Rum Yönetimi Cumhurbaşkanı Dimitris) Hristofyas-Talat arasında varılan bir görüş birliği de söz konusu ki, bu görüş birliğine göre Kıbrıs sorunun çözümü ile adamız zaten askersizleştirilecek zaten silahsızlandırılacak. Bu nedenle esas olan Kıbrıs sorununu çözüme ulaştırmak.

Sorunların çözümü için sorunların köküne gidilmesi gerekiyor. Sorunların köküne gidilebilmesi için de Kıbrıs sorununun çözümü gerekir. Kıbrıs sorunun çözümünü başardığımız takdirde ne silahlanmaya, ne de adada başka askeri güçlerin varlığına gerek zaten olmayacaktır.

İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM

BM Genel Sekreteri'nin (Antonio Guterres) 4 yıl boyunca dile getirdiği gibi Kıbrıs sorunun çözümüne yönelik olarak iki toplumun üzerine anlaşmaya varmış oldukları zeminde müzakerelerin yeniden başlamalı. Eğer biz Kıbrıs Türk toplumu liderliği ve Türkiye’nin önüne koymadığımız takdirde ne yapacakları öngörülemez ama yapılması gereken bu çözümün BM Genel Sekreterinin de önerdiği çözüm çerçevesinin Türkiye’nin ve Kıbrıs Türk toplumu liderliğinin önüne koyulmasıdır. Bizim de bunu yapmamız gerekiyor. Bunu yapacağız.

İki devletli çözüm gerek Kıbrıslı Rum, gerekse Kıbrıslı Türklerin için yıkıma yol açacak bir yoldur.

Bu nedenle iki toplumun liderliklerinin 1977’den bu yana üzerinde anlaşmaya varmış oldukları iki bölgeli, iki toplumlu federal çözüm temelinde Kıbrıs sorununun çözüme kavuşturulması için çalışmalıyız.

YENİ YIL MESAJI

Ben Kıbrıslı Rumlara, Kıbrıslı Türklere ve Kıbrıs’ta yaşayan herkese sağlık, mutluluk, ilerleme diliyorum. Ancak bunu başarabilmemiz için de Kıbrıs sorununu çözüme kavuşturmamız gerektiğinin bilincindeyim. Bu nedenle tüm çabalarımızı Kıbrıs sorunun çözümüne yöneltmeli ve hep birlikte ortak vatanımızı yeniden birleştirip umut dolu bir geleceği birlikte inşa etmeliyiz.