Şahiner'den Kamu İhale Yasası'na "AKSA Yasası" nitelemesi: Daha büyük vurgunlar peşindeler...

3 Mart 2023

Güncelleme: 3 Mart 2023

A
A

Kamu İhale (Değişiklik) Yasa Tasarısı ile 20 yıla kadar doğrudan alımın önü açılırken, CTP Lefke Milletvekili Şahiner, bu adımla AKSA ile olan sözleşmeyi uzatmaya çalışan hükümetin aynı zamanda "daha büyük vurgunlar" yapmak istediğini ileri sürdü.

ZgotmplZ

1 Mart tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak halkın bilgisine sunulan Kamu İhale (Değişiklik) Yasa Tasarısı, muhalefetin tepkisini çekti.

Tasarı ile "su ve elektrik temini ile ilgili büyük projeler için toplam süresi 20 (yirmi) yıla kadar doğrudan alım" öngörülüyor.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Lefke Milletvekili Salahi Şahiner, MYK'ya yaptığı açıklamada, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı'nın 2 Şubat'ta yaptığı "AKSA ile pazarlıkta bir noktaya varmamız halinde Kamu İhale Yasası'nda değişiklik yapmak gerekecek." açıklamasını işaret yaparak, AKSA ile olan sözleşmeyi uzatmak için bu adımın atıldığını belirtiyor ve ekliyor: "Daha büyük vurgunlar yapabilmek için bu yasa değişikliğini getirdiler."

Şahiner, değişiklik yapılmak istenen Kamu İhale Yasası'nı bu nedenle "AKSA Yasası" diye niteliyor.

Arıklı dün akşam BRT'de, bu değişikliğin AKSA ile olan mevcut sözleşmenin uzatılabilmesi için yapıldığını açıkça dile getirdi.

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (Kıb-Tek) ile AKSA arasında 2003 yılında 5 yıllık sözleşme yapılmış, 2009 yılında ise 15+3 yıllık yeni sözleşme imzalanmıştı. Eğer +3 yıllık uzatma gerçekleşmezse, Aksa ile olan sözleşme bu yılın sonunda sona erecek.

CTP Lefke Milletvekili Salahi Şahiner, Kamu İhale (Değişiklik) Yasa Tasarısı ile ilgili MYK'ya şu değerlendirmelerde bulundu:

"ARTIK BU AKSA YASASI'DIR"

"Doğrudan alım yöntemiyle Kıb-Tek'e 300 milyon TL’nin üzerinde bilinçli bir şekilde, birilerinin rüşvet yediği iddiaları arasında doğrudan alım yapıldı ve kurum çok büyük bir zarar uğratıldı. Bu da faturalara önümüzdeki dönemde yansıtılmak zorunda oldu veya Kıb-Tek’in borçlanmasına vesile oldu.

Bu yasa değişikliğiyle birlikte AKSA ile bu sözleşmeyi uzatmak için -AKSA Yasası olarak değerlendiriyorum ben bunu- AKSA’nın bir yıl daha doğrudan elektrik alımıyla ilgili sözleşmede yasal olarak kendilerini meşru kılmak için bu yasa değişikliğini getirdiler. Artı büyük ihtimalle kalan diğer malzemelerde, enstrümanlarda doğrudan alımın önünü açabilmek için bir kapı aralamak isteyecekler.

"KENDİ PARTİLİLERİNİN DEYİMİYLE RÜŞVET YEMEYE KAPI ARALAMAYA ÇALIŞIYORLAR"

İhalelerle biz hiçbir zaman zarara uğramadık. Siz bir ihaleye giriyorsanız, başkaları da giriyor. Eğer sizin bu ihaleye girerken bir suç işlediğiniz, sahte belge sunduğunuzla ilgili bir verisi varsa, ihaleye giren diğer firmalar hemen Rekabet Kurulu’na ve Merkezi İhale Komisyonu’na gidiyor, diyor ki; 'Bu ihaleyi sen bu adama verdin ama bu belgeleri geçersizdir, sahtedir veya doğru değildir.' diye şikayet ediyor. Dolayısıyla sistem kendi kendini doğru yola çekebiliyor. Çünkü bir sürü paydaş, ihaleyi kazanmak isteyen özel şirket vardır. Dolayısıyla düzgün bir firmaya verilir. Rekabet olur. Bizim için mal alımında en ucuzu her zaman rekabettir. Ama bu arkadaşlar doğrudan alımlarla birlikte daha büyük vurgunlar yapabilmek için, Kıbrıs Türk halkının daha fazla para ödemesi için, birilerinin de -ben söylemiyorum bunu kendi partilileri söylüyor- rüşvet yemesine deyim yerindeyse kapı aralamaya çalışıyor. Bunu geçirtmemek için her türlü yolu deneyeceğiz.

"DOĞRUDAN ALIM BU ÜLKEDE VURGUNDAN, BİRKAÇ ŞİRKETİN CEBİNE YÜZ MİLYONLARCA LİRA PARA AKTARMAKTAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR"

Sayın Arıklı’nın yapmış olduğu bir açıklama vardı geçmiş dönem içerisinde, 'AKSA’ya muhtacız, AKSA’yla sözleşme imzalamak zorundayız ama Merkezi İhale Komisyonu bize, Kamu İhale Yasası bize izin vermiyor, o yüzden bunun değiştirmemiz gerekecek.' diye. Biz geleceğini biliyorduk bunun, bu yasa tasarısı üzerinde çalıştıklarını biliyorduk. Başssavcılıktan bir konuda görüş de aldılar fakat başsavcılığın görüşü bildiğim kadarıyla olumsuzdu. Ve bir değişiklik yapılıp ikinci başsavcılık görüşü almadılar ama başsavcılık görüşü alsa da biz bu yasanın geçmemesi, KİT'lere veya teşebbüslere alınacak olan her bir malın, bununla birlikte yapılacak olan her türlü sözleşmenin kesinlikle ihaleyle yapılması taraftarıyız. Çünkü şeffaf olan yöntem, en az para ödeyeceğimiz yöntem budur. Aksi şaibelidir, aksi meşru değildir. Aksi yeni vurgunlara imza atacak, rüşvet iddiaları arasında mal alımına vesile olacak, siyasetin daha da fazla itibar kaybetmesine neden olacak. O yüzden bunun yolu ihalelerle düzgün bir şekilde yapmak. Bütün dünya ihalelerle yapıyor bunu, bizim de böyle yapmamız gerekiyor. Aksi gerçekten geçmiş dönem içerisinde çıkartmamız gereken dersler bize söylüyor ki; doğrudan alım bu ülkede vurgundan, birkaç şirketin cebine yüz milyonlarca lira para aktarmaktan başka bir şey değildir.

"BU DOĞRUDAN ALIMLARI ENGELLEMEK İÇİN ELİMİZDEKİ HER TÜRLÜ ENSTRÜMANI DENEYECEĞİZ"

Yasalaştığı takdirde nasıl hareket edileceğine parti organları karar verecek. Benim partinin içerisindeki görüşüm, bunun hukukçularımız vasıtasıyla değerlendirilip eğer geri döndürebileceksek Anayasa Mahkemesi’nden, bu değişiklik önerisinin durdurulması için Yüksek İdare Mahkemesi’ne gitmek olacaktır ki, bunu engelleyelim Herşeyi yapacağız bunun geçirtilmemesi için ama ondan sonraki süreçte de bu doğrudan alımları engellemek için elimizdeki her türlü enstrümanı deneyeceğiz yasal yoldan."

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR


Yorum Yap

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.

Tüm Yorumlar