Erhürman'dan Tatar'a suçlama: Kapı kapı gezip oy istedi

2 Ocak 2023

Güncelleme: 3 Ocak 2023

A
A

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda Cumhurbaşkanlığı bütçesi ele alınıyor. CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman kürsüde yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ı sert bir dille eleştirerek seçimde kapı kapı gezerek oy istediğini iddia etti.

ZgotmplZ

İlk sözü alan CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Meclis’te yapılan görüşmenin bütçenin ilgili birimin görev yetki ve sorumluluklarını yerine getirmesi için uygun olup olmadığı üzerine olduğunu kaydederek, esas meselenin Cumhurbaşkanlığı’nın görev, yetki ve sorumluluklarının hangilerini yerine getirdiği konusunda olduğunu söyledi.

Erhürman, Anayasal düzenin cumhurbaşkanlığına yüklediği ilk görevin devletin ve toplumun birlik ve bütünlüğünü temsil etmek olduğunu kaydederek “bunu temsil eden bir cumhurbaşkanlığı makamına sahip miyiz?” diye sordu.

Erhürman, yerel seçimler sürecinde cumhurbaşkanının sahada olduğunu ifade ederek, bunun daha önce görülmemiş bir hareket olduğunu söyledi.

Bu tavrın bir süredir devam ettiğini anlatan Erhürman, Cumhurbaşkanlığı makamının tarafsız olmak gibi bir duruş sergilemediğini ifade etti, “partili bir cumhurbaşkanlığı yaratılmıştır” dedi.

GÜVENLİK KURULU GÖREVİNİ YERİNE GETİRMEDİ

Bunun dışında Cumhurbaşkanlığının Cumhuriyet Güvenlik Kurulu’nu toplama görevini yerine getirmediğini de kaydeden Erhürman, taahhüt edildiği halde Ulusal Konsey kurulması girişiminin de yapılmadığını söyledi.

"ANAYASAL DÜZENİN DIŞINA ÇIKILMASI NORMAL HALE GETİRİLDİ"

Erhürman bunlar yapılmazken, muhtarlık seçimleri için kapı kapı gezilip oy istendiğini öne sürdü.

Şehit Aileleri ve Malul Gaziler Derneği Başkanı’nın anma töreninde yaptığı konuşma siyaset yapmak olarak tanımlanırken, Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamaların siyaset olmadığının söylendiğini kaydeden Erhürman, Anayasal düzenin dışına çıkılmasının normal hale getirildiğini kaydetti.

Yerel seçim sonuçlarına işaret eden Erhürman, bu UBP’nin milli davaya bakışıyla ilgili referandum olarak görülürse, bu bakışın reddedildiğini söyledi.   

Cumhurbaşkanının asli görevinin Kıbrıs sorununun çözümü için çalışmak buna kadar geçecek zamanda Kıbrıs Türk halkını dünyayla buluşturmak olduğunu dile getiren Erhürman, “hangisi gerçekleşiyor” diye sordu, hiçbir şey yapılmadığını söyledi.

Taşınmaz Mal Komisyonu gibi AİHM’den onay alabilmiş kurumların doğru zeminde hareket edilerek hayata geçirilmiş unsurlar olduğunu ifade eden Erhürman, Kapalı Maraş’la ilgili doğru zeminde hareket edilmediğini ifade etti.

“KAPALI MARAŞ AÇILACAKSA BUNUN BM İDARESİNDE YAPILMALI”

Yerinden söz alan UBP Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu’nun Kapalı Maraş konusunda hangi yanlışın yapıldığını sorması üzerine Erhürman, BM Güvenlik Konseyi kararlarına göre kapsamlı çözümden önce Kapalı Maraş açılacaksa bunun BM idaresinde yapılması gerektiğini dile getirdi.

Erhürman bu açıklamalarının CTP Maraş’ın açılmasını istemiyor diye yorumlanmaması gerektiğini dile getirerek kendilerinin Maraş’ın açılması için ortaya koyduğu önerilere işaret etti.

Kıbrıs sorununun çözümünün Cumhurbaşkanlığının ifade ettiği şekilde asla sağlanamayacağını dile getiren Erhürman görev ve yetkilerini yerine getirmeyecekse Cumhurbaşkanlığının bütçesini görüşmenin bir anlamı olmadığını belirtti.

CTP Milletvekili Asım Akansoy ise Cumhurbaşkanlığının Kıbrıs Türk halkının temsiliyeti bakımından çok önemli bir makam olduğunu dile getirerek Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın dönemini eleştirdi.
AKANSOY'DAN ERSİN TATAR'A ELEŞTİRİ

Yapılan açıklamalar ve atılan adımlar nedeniyle bu dönemde Kıbrıs Türk halkının uluslararası alanda itibar kaybı yaşadığını söyleyen Akansoy, egemen eşitlik tezi ortaya konarken diğer yandan da 1960 Cumhuriyeti ile ilgili kurucu ortaklık iddiasının da sürdüğünü dile getirdi ve buna benzer örnekleri sıraladı.

“Kapalı Maraş konusundaki kararları kim veriyor” diye soran Akansoy, bu kararların hangi ihtiyaca göre verildiğini de sordu.

Kıbrıs sorununu ve içinde bulunulan belirsizliği ortadan kaldırmak için ortak akla ihtiyaç olduğunu belirten Akansoy bu ortak aklın Cumhurbaşkanlığında oluşturulamadığını söyleyerek bunun Meclis’te yapılması gerektiğini dile getirdi.

KKTC’nin tanınmasının BM Güvenlik Konseyi kararı gerektirdiğini dile getiren Akansoy, atılacak adımların bu nedenle bu zeminde tutulmasının önemli olduğunu kaydetti.

Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu’nun bir konuşmasında KKTC-TC arasındaki ilişkilerin kardeşlik hukukuna dayandığını söylediğini kaydeden Akansoy bunun doğru bir söylem olduğunu ancak bunun bir halkın istek ve özlemlerini yok saymak, kardeş ülkenin aydınlarının terörist ilan edilmesi demek anlamına gelmediğini dile getirdi. Akansoy Türkiye’ye giremeyen Kıbrıslı Türk aydınların neden Türkiye’ye giremediğinin açıklanmasını istedi.

TOROS: HALK SENARYOLARLA KANDIRILIYOR

CTP Milletvekili Fikri Toros ise konuşmasında Kapalı Maraş hakkında halkın senaryolarla kandırıldığını söyledi.

Toros Kapalı Maraş’ın Yeşil Hat’tan farksız olduğunun söylendiğini ancak BM kararlarına göre Kapalı Maraş’ın hangi koşullarda açılabileceği ve o güne kadar hangi statüde olduğunun açıkça tanımlandığını ifade etti.

Toros müzakere heyetinin Cumhurbaşkanı Ersin Tatar döneminde “göstermelik” bir heyet haline getirildiğini öne sürdü.

Bu kararların tavsiye niteliğinde kararlar da olmadığını dile getiren Toros, “KKTC toprağıdır, Yeşil Hattın kuzeyindeki diğer bölgelerden farksız değildir” söylemlerinin doğru olmadığını anlattı.

Kapalı Maraş’ın açılmasını en çok destekleyenlerden olduğunu kaydeden Toros, UBP Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu’nun “federasyon üzerine müzakereler sürse Maraş’ı açmamız mümkün olur muydu” sorusu üzerine, “Kapalı Maraş açılmamıştır. Kapalı Maraş açılımı Sayın Ersin Tatar’ın ürettiği yeni siyasetin bir parçasıdır” dedi. Toros, bunun Kıbrıs Türk halkını tecrit etmek, dünyadan uzaklaştırmak için atılmış bir adım olduğunu öne sürdü.

“ERSİN TATAR SORUMLULUKLARINI İHMAL EDİYOR”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın sorumluluklarını ihmal ettiğini de savunan Toros, örneğin içte meydana gelen muhtelif hükümet krizleri sırasında teamüllerin göz ardı edildiğini, Türkiye’de yaptığı konuşmalarda Kıbrıs Türk halkının aidiyetini tartışmaya açtığını, Kıbrıs Türk halkını küçük düşürdüğünü ve rencide ettiğini söyledi.

Aralarında kendisinin de olduğu bazı kişilerin Cumhurbaşkanı Tatar tarafından “Rumcu” olarak tanımlandığını dile getiren Toros, kendilerinin adil bir kapsamlı çözümle adada kalıcı barışın tesis edilmesini isteyen kişiler olduğunu ifade etti, “asla kabul edilemez olan bu davranışını en sert kelimelerle kınıyorum” dedi.

Türkiye ve Güney Kıbrıs’taki seçimler arifesinde Kıbrıs sorununda yeni bir gelişme beklemediğini söyleyen Toros öte yandan Kıbrıs sorunu odaklı bölgesel krizlerin tırmanmayacağını da kimsenin söyleyemeyeceğini dile getirdi.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR


Yorum Yap

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.

Tüm Yorumlar