"Ben Türkiye ile kavga etmedim, kimsenin kuşkusu olmasın; etmeyeceğim de"

Haber Merkezi

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, Türkiye Cumhuriyeti (TC) ile herhangi bir anlaşmazlık içinde olmadığını ve kimsenin bu konuda şüpheye düşmemesi gerektiğini vurguladı.

CTP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, Türkiye Cumhuriyeti ile herhangi bir anlaşmazlık içinde olmadığını ve kimsenin bu konuda şüpheye düşmemesi gerektiğini vurguladı. #MYKHaber #KKTC #KKTCB2025 pic.twitter.com/HCTELRe4VQ

— MYKibris.com (@MYKibris) September 23, 2025

BRT'de yayınlanan "Seçim 2025" programında Pembe Paşaoğulları'nın sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, "Ben Türkiye ile kavga etmedim, kimsenin de kuşkusu olmasın; etmeyeceğim de." ifadelerini kullandı.

Tufan Erhürman, geçmişte Başbakanlık dönemi sırasında, TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile iki kez yaklaşık iki buçuk saat süren toplantılar gerçekleştirdiğini belirterek, "Kudret Özersay ile birlikte o dönemde Türkiye Cumhuriyeti ile istişarelerde bulunduk. Kendi halkımın sorunlarını anlattım, Sayın Erdoğan da görüşlerini paylaştı. Diplomasiden kim neden rahatsız olur? Türkiye ile kavga etmekten mi söz ediliyor? Açıkça söylüyorum: Ben Türkiye Cumhuriyeti ile kavga etmedim, etmeyeceğim de. Kimse buna çaba harcamasın. Ben Avrupa Birliği ile de kavga etmem, Hristodulidis ile de kavga etmem; yalnızca doğru bildiğimi söylerim." diye konuştu.

"TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLE KAVGA ETMEKTEN Mİ BAHSEDİYORLAR? SÖYLÜYORUM AÇIK, KAVGA ETMEDİM, ETMEYECEĞİM"

Erhürman'ın konuşmasının tamamı şöyle:

"Ben Türkiye ile kavga etmedim, kimsenin de kuşkusu olmasın, etmeyeceğim de. Çünkü ben kendimin de, çevremdeki insanların da, Cumhurbaşkanı ile çalışacağım ekiplerin de hiçbiri böyle şu partidendir, şu partidendir diye seçilecek insanlar değil. Aklıma da halkıma da güveniyorum. Türkiye Cumhuriyeti ile de istişare edebileceğime şundan dolayı inanıyorum ve güveniyorum: Türkiye Cumhuriyeti ile Başbakanlığım dönemimde istişare ettim Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile, iki defa, iki buçuk saat süren toplantılar da yaptım. Kudret Özersay ile birlikte, o da Başbakan Yardımcısıydı. Ve ben kendi halkımın derdini anlattım. Sayın Erdoğan da kendi düşüncelerini, yani bu diyalogdan ve diplomasiden kim neden rahatsız oluyor ki? Türkiye Cumhuriyeti ile kavga etmekten mi bahsediyorlar? Söylüyorum açık, kavga etmedim, etmeyeceğim. Boşuna kimse buna çaba göstermesin, ben Avrupa Birliği ile de kavga etmem, ben Hristodulidis ile de kavga etmem, sadece söylerim. Ama benim halkımın, çocuklarımın hakkını ihlal ederse, kavga değil, onun adı ama çok ciddi mücadele ederim. Çünkü benim çocuklarımın hakkını kimseye ihlal ettirmem, yedirtmem, o başka bir şeydir. Türkiye Cumhuriyeti ile ilişkilerde böyle bir şeye ihtiyaç yok. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti ile istişare edersiniz, Türkiye Cumhuriyeti ile bu memlekette hangi bürokrat istişare içerisinde olduysa, sor sevgili Pembe, öğreneceksin. Hepsi der ki, 'biz dosyamıza çalıştığımızda, biz dosyamıza hakim olduğumuzda, evet, Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri bizi dinler' ve bunun üzerinde görüşülür, istişare edilir ve bir noktaya da varılır. Biz 15’inci ayda hükümetten gittik, bir süre daha devam etseydi, evet, o 4 madde üzerinde de bir noktaya ulaşacaktık. Ama sonuçta, sizin görevlerinizden biri de, Türkiye Cumhuriyeti ile kendi halkınızın ihtiyaçlarını, kendi halkınızın hassasiyetlerini, kendi halkınızın görüşlerini, beklentilerini aktarmaktır aynı zamanda. O yüzden ben ne belge gelirse gelsin, imzalayayım, sonra da uygulamayayım. Benim o zamanki açıklamalarıma baksınlar, ben herhangi bir belgeyi imzalayıp da uygulamayacak biri değilim. Ben bir anlaşma imzalarsam, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devleti adına, ben o anlaşmayı uygularım. Dolayısıyla, uygulamayacağım ya da uygulayamayacağım bir anlaşmayı da imzalamam. Demek ki, istişareler daha yeterli noktaya gelmemiştir, daha fazla istişare etmemiz gerekir noktasında dururum. Bütün hayatım da böyledir. Yani sadece Türkiye Cumhuriyeti ile ilişkilerde değil, diplomasinin ve diyalogun temel kuralının bu olduğunu da bilecek kadar bu alanlarda tecrübem var."