2 ayda yıkılan hükümetin yenisi kuruluyor: Yaşananlara vatandaş tepkili...

Haber: M. İrşad Esen - Muhabir: Kardelen Göksu

Döviz kurlarındaki hareketlikten kaynaklı fiyat artışları, akaryakıta sıklıkla yapılan zamlar, Rusya Ukrayna savaşının ekonomik etkisi vatandaşın belini iyice bükerken, elektriğe yapılan yüzde 300 oranında zam ve alkollü içeceklere getirilen yüksek miktardaki fon bardağı taşırmaya yetti.

Ülkenin dört bir yanında protesto eylemleri yapıldı. Başbakanlık önünde ise binlerce kişinin katılımıyla zamlara tepki gösterildi.

HÜKÜMET İNDİRİM YAPTI FAKAT UYGULAYAMADI...

Hükümet ise bu tepkiler karşısında geri adım atarak alkollü içeceklere getirdiği fonun yüzde 65'ini geri çekti. Ayrıca elektriğin kilovatsaatinde ise ortalama 1 TL indirim yaptı. Fakat açıklanan bu indirimler bir türlü yürürlüğe konulamadı. 

Maliye Bakanı Sunat Atun'un indirimlerin yapılmasına engel olması başta Başbakan Faiz Sucuoğlu olmak üzere hükümetin diğer ortakları olan Demokrat Parti (DP) ile Yeniden Doğuş Partisi'nin (YDP) tepkisine neden oldu. Hatta UBP'li bazı bakanların da Atun'un bu tutumundan rahatsız oldu.

Ülke ekonomisinin bel kemiği olan turizmin tüm paydaşları hem elektriğe yapılan zam hem de alkollü içeceklere uygulanan fon nedeniyle adeta ekonomik olarak çıkmaza girdi.

Böylelikle 2020 yılında başlayan pandemi sürecinden dolayı zor zamanlar atlatan sektöre bir darbe daha vurulmuş oldu.

TÜRKİYE İLE PROKOL İMZALANDI

Tüm bunlar yaşanırken koalisyon hükümetini oluşturan üç partinin başkanı Sucuoğlu, Ataoğlu ve Arıklı Türkiye giderek 2022 İktisadi ve Mali Protokol'ü imzaladı. Böylelikle ağırlıkla hibe ve bir kısmı da kredi olarak KKTC’ye 4 milyar 250 milyon TL kaynak ayrıldığı açıklandı. Liderlere Maliye Bakanı Sunat Atun da eşlik etti. 

Hükümet için kritik bir eşik aşılmış, imzalanan Protokol ile mali olarak eli rahatlamış oldu.

EL-SEN EYLEMLERİ...

Liderler Ankara'da iken ülkede ise Kıb-Tek'te çalışanların oluşturduğu El-Sen ülke genelinde ''elektriğe yapılan zammın bir kısmının geri alınması nedeniyle kurumun zarar edeceği ve kuruma yatırım yapılmadığı'' gerekçeleriyle ülke genelinde eyleme gitti. Bazı üyeler, Cumhurbaşkanlığı, Cumhuriyet Meclisi, BRT gibi kamu binalarının gece yarısı duvarlardan atlayarak elektriklerini kesti.  Polis bir çalışan tutuklayarak mahkemeye çıkardı. Çalışan teminatla serbest kaldı.

EL-SEN İLE ANLAŞMA KRİZ ÇIKARDI

Ülkeye dönen başbakan Sucuoğlu ise El-Sen ile bir anlaşmaya imza attı. Anlaşma maddeleri tartışma yratırken Atun ile Sucuoğlu arasında yeniş bir kriz daha çıktı. Bakan Atun anlaşmayı uygun bulmadığım için imzalamadım dedi. Oysa Sucuoğlu, Meclis kürsüsünde Atun'a ulaşılamadığını açıklamıştı. 

YA ATUN YA DA HÜKÜMET RESTİ

Maliye Bakanı Sunat Atun'un bu davranışı Başbakan Sucuoğlu ile arasındaki iplerin tamamen kopmasına neden oldu. Başbakan Sucuoğlu, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'a  Atun'u görevden almak için yazı gönderdi. Aradan bir kaç saat eçmesine rağmen Tatar görevden alma yazısını imzalamayınca bu defa da hükümetin istifasının olduğu başka bir yazı gönderdi. Cumhurbaşkanı Tatar ise bir gün sonra hükümetin istifasını kabul ederek 21 Şubat'ta kurulmuş 3 Mart'ta da güven oyu almış 26. UBP-DP-YDP koalisyon hükümetini sona erdirdi.

GÖREV YENİDEN SUCUOĞLU'NUN

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar 2 gün boyunca yaptığı görüşmeler ve değerlendirmeler sonucunda hükümeti kurma görevini yeniden UBP Genel Başkanı Faiz Sucuoğlu'na vererek 27. hükümetin kurulması için çalışmaları resmen başlattı.

Sucuoğlu görevlendirme sonrası yaptığı açıklamada pazartesi günü yeni kabinenin hazır olacağını söyledi.

23 Ocak seçimlerinde sonra 50 sandalyeli Cumhuriyet Meclisi'nde UBP'nin 24, CTP'nin 18, HP'nin 3, DP'nin 3, YDP'nin ise 2 milletvekili bulunuyor.

HÜKÜMETİN İLK KRİZİ: HASİPOĞLU, TAÇOY, ERTUĞRULOĞLU...

Hükümet daha 2. haftasında bakan kriziyle sarsılmıştı. Bir önceki hükümette Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu'nun yerine Hasan Taçoy'un getirilmesi, ayrıca Oğuzhan Hasipoğlu'nun Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olması, Türkiye ile yeni bir kriz yaşandığı yönünde yorumlanmıştı.

Tartışmaların ardından 9 Mart tarihinde Oğuzhan Hasipoğlu bakanlık görevinden istifa etmişti. Hasipoğlu’ndan boşalan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı koltuğuna Hasan Taçoy atanmıştı. Taçoy’dan boşalan Dışişleri Bakanlığı'na ise Tahsin Ertuğruloğlu getirilmişti.

MECLİS BAŞKANLIĞI KRİZİ...

UBP içerisinde ilk kriz Meclis Başkanlığı seçiminde yaşandı. Bazı UBP Milletvekilleri kendi adayına oy vermeyerek Sucuoğlu'na adeta mesaj vermek istedi. Cumhuriyet Meclisi'nde UBP tarafından başkanlık için önerilen DP ile YDP'nin de desteklediği Zorlu Töre ilk dört turda 26'yı bulamadı. Töre beşinci ve son turda seçilebildi. Oysa hükümeti 29 milletvekili bulunuyordu.

VATANDAŞ NE DÜŞÜNÜYOR?

Tüm bu gelişmeler karşında vatandaşlar ise umutsuz.

Hükümetin istifasıyla son bulan yaşanan bu siyasi krizi ise inandırıcı bulmuyor.

MYK Haber, vatandaşın nabzını tuttu. Vatandaş, 2 ayda yıkılan ve yeni kurulacak olan hükümet hakkında ne düşünüyor? 

 

“HÜKÜMETLERİN DEVAMLILIĞI OLMALIDIR”

“İstifa hiçbir zaman iyi bir şey değil, her zaman bir hal çaresi bulunur. Boşu boşuna hükümeti bozdular yine aynı şekilde birkaç arkadaş değiştirerek yürütebilirlerdi. Bunlar hep oyalama taktiğidir, halka da boşu boşuna zulümdür bu. Zamanında Turgut Özal (TC 8. Cumhurbaşkanı) herkesi memur yaptı ve bu düzen bozuldu. Hükümetlerin her zaman bir devamlılığı olmalıdır. Bizim hükümetimizin geliri yok artık, bizi bağımlı yaptılar. Kıbrıslılar çok çalışkan insanlardır, geçmiş hükümetlerde çok büyük yanlışlar var. Bu yeni hükümette Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gidecek ve bunları süspansiye et diyecek. Zamanında bize verilen sözler vardır Türkiye bunları yerine getirmeli. Zamlar süspansiye edilmeli. Akdeniz’in bekçisiyiz, buraya iyi bakmalıdır Türkiye. Biz besleme değiliz, çalışkan bir toplumuz.”

 

“AYNI YEMEĞİ ISITIP ÖNÜMÜZE KOYACAKLAR”

“Aynı yemeği ısıtıp önümüze koyacaklar bu hükümet değişikliği ile birlikte. Artık o yemek ekşidi, yenmez, koktu. Tencereyi döküp, yeni yemek yapılırsa ancak o şekilde bir şeyler değişir. Hükümetin istifası da değil bence artık Ersin Tatar’ında istifa etmesi gerek. Hükümet Sunat Atun istifa etmedi diye bozuldu. Atun doğruları söylediği, başbakan ve cumhurbaşkanının oyunlarına gelmedi diye istemediler.”

 

“ÖNCEDEN YAZILMIŞ BİR TİYATROYU OYNUYORLARMIŞ GİBİ”

“Eğer Sunat Atun’un bir suçu varsa istifa etmeliydi, Ersin Tatar'ın hükümetin istifasını sunmasını kabul etmesi doğru bir şeydir ama dönüp aynı kişiye hükümeti kurmayı vermesi yanlış bir şeydir. Bu saçma bir şey. Yeni kurulacak hükümetin halkı yönetip, reform yapabileceğini düşünmüyorum. Bana saçma geliyor, bir oyun, bir senaryo gibi geliyor. Önceden yazılmış bir tiyatroyu oynuyorlarmış gibi şu an ki durum.”

 

“DOĞRU İSİMLERLE, DOĞRU YÖNETİLEBİLİRİZ”

“İkilik yaratmamak için Cumhurbaşkanı Ersin Tatar hükümetin istifasını kabul etti. Yeni kurulacak olan hükümetin içindeki kişiler doğru olursa eğer ve halkı doğru yönetmek isterlerse eğer bunu yapabilirler diye düşünüyorum. Ama eğer doğru bir iş yapmak istemiyorlarsa yönetemezler, ondan bundan para yemezlerse bu işi ancak öyle yapabilirler. Hiçbir bakanlık hiçbir milletvekili bir günden bir güne gelip de çarşı pazardaki fiyatlara bakmadı, fiyatların düşmesine yardımcı olmadı. Hiçbir şey alamıyoruz artık, halk kendi devletinde domates, biber alamıyor.”

 

“BU İŞ ÇOCUK OYUNCAĞINA DÖNDÜ”

Ersin Tatar’ın hükümetin istifasını kabul etmesini doğru bulmuyorum. Daha yerleşmeden, bozmaya çalışıyorlar. Kim gelirse gelsin gelen gideni aratıyor. Onlar için önemli olan para. Maalesef üretimimiz kısıtlı. O koltuğa kim gelirse gelsin üretim, para olmadığı sürece her şey aynı devam edecek. Türkiye’den gelen paradan dolayı memurlar ödenebiliyor, yoksa ödenemez çünkü para yok, üretim yok. Boşu boşuna hükümeti bozdular, çocuk oyuncağına döndü bu iş.

 

“KOALİSYON İLE HİÇBİR YERE VARILMAZ”

“Yine aynı hükümet kurulacak zaten, hiçbir şey değişmeyecek. Bu şekilde hükümet ve bakanlar anlaşamazsa, bu hükümet yine yönetilemeyecek. Zamlara çözüm bulamayacaklar, bu duruma hükümet bile bir şey yapamıyor. Başarılı olacaklarını düşünmüyorum. Her gün zam var, akşam yatıyoruz sabah kalkıyoruz zam. Koalisyon ile hiçbir yere varılmaz. Hiçbir zaman ileriye gidemeyiz, tek başına iktidar olsa olabilirdi. Tek partili olmamız gerekmekte, yoksa her şey yerinde sayacak.”

 

“HALKI YÖNETEBİLECEKLERİNİ DÜŞÜNMÜYORUM”

“Tekrar kurulacak olan hükümetin ne halkı yönetebileceğini düşünüyorum ne de reform yapabileceğini düşünüyorum. Kararsızlıklarından dolayı bu şekilde düşünüyorum. Kabine de bir şey değişmeyecek, değişecek olan isimler öbür partiye gidecek yine milletvekili olacak. Yeni ve genç isimler olması gerek, ileriyi gören isimler istiyoruz. Gençlerin de önünün açılması lazım. 40 senedir milletvekilliği yapıyorlar, yeter artık. Yaptıkları indirimde yalan indirim, yaptıkları zamdan düşüyorlar zaman geçiyor yine zam yapıyorlar zaten. Asgari ücreti yükselttiler bir buçuk katına, bu yandan insanların cebinden üç buçuk katını alıyorlar.”